“İnsanın dış dünya üzerindeki egemenliği arttıkça, dünya görüşü de gelişir ve sonunda başlangıçtaki o her şeye gücüyeterlik ilkesinden yüz çevirir, animistik dönemden dinsel, oradan da bilimsel döneme doğru bir yükseliş kaydeder.”
“Kısaca, dünyaya kılavuzluk eden zekadır ama bu kılavuzluğu çok uzaktan yapar. Açıklamaya çalıştığım mekanizma etkisiyle fikirler zafer kazandıklarında, onları ortaya atan düşünürler çoktan toprak olmuşlardır.”
“Kitleler, yalnız hayalleriyle düşünebildiklerinden yine yalnız hayalleri aracılığıyla tesir altında bulundurulabilirler. Yalnız hayaller onları korkutur veya kendine çeker ve onların eylemleri üzerine tesirli olur.”
“Medeniyetin gelişmesi ve ilerlemesi adına, çok şükür, kitlelerin hakimiyeti, bilimin ve sanayinin büyük keşifleri artık olup bittiği bir zamana rastlamıştır.”
“Kitleler basit ve bireylik duyguları kavrar. Onlara aşılanan görüşler ve inançlar genel olarak ya kabul ve red olunur ve kesin gerçekler veya kesin hatalar olarak kabul edilir. Akıl ve yargılama yoluyla değil de telkin yoluyla meydana gelen inançlarda durum hep aynıdır. Dini inançların ne kadar hoş görüşsüz olduğunu ve insanlar üzerinde ne kadar baskıcı etki uyguladıklarını herkes bilir. Kitleler zayıflamayan muhafazakârlık içgüdülerine sahiptirler ve geleneklere puta taparcasına saygı duyarlar. Hayatlarının gerçek şartlarını değiştirecek her yenilikten, bilinçsiz olarak nefret ederler.”
“Daha bir yüz yıl önce devletlerin geleneksel politikaları ve hükümdarlar arasındaki rekabetler, hadiselerin belli başlı olgularını oluşturuyordu. Kitlelerin fikirleri genellikle hesaba katılmazdı. Bugün ise politik gelenekler, devler başkanlarının şahsi yaklaşımları ve aralarındaki rekabetler artık pek de ağır basmamaktadır. Bugün halk topluluklarının sesi daha fazla dinlenmektedir. Devlet başkanlarının da hareket tarzlarını bunlar belirlemektedirler. Milletlerin kaderi artık hükümdar divanlarında değil, kitlelerin ruhunda hazırlanmaktadır.”