Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Roman Felsefe-Düşünce Edebiyat

Profil
Aklınız sizin doğrularla ilgili tek yargıcınızdır.
Sayfa 775 - PDF
Yavrularına sağ kalmayı öğreten tüm canlıları düşündü. Kedilerin yavrularına avcılığı öğretmesi,kuşların uçmasını öğretmesi...oysa sağ kalmak için aklını kullanması gereken insan, çocuğa düşünmesini öğretmeyi beceremediği gibi, eğitim süreci boyunca onun beynini mahvediyor, onu düşünmenin kötü olduğuna inandırıyor, hem de bunu, o daha düşünmeyi öğrenmeden önce yapıyordu. Çocuğa o yolculuk boyunca fırlatıp attığımız klişe sözler, onun motorunu dondurmak, bilincinin gücünü kesmek için plânlanmış şeylerdi. “O kadar çok soru sorma, çocuk dediğin, görülebilmek, ama işitilmemekli!” “Sen kim oluyorsun da düşünüyorsun? Böyledir, çünkü ben böyle diyorum!” “İsyan etme, uyum sağla!” “Sivri olma, gruptan ol!” “Mücadele etme, ödün ver!” “Kalbin, beyninden daha önemlidir!” “Sen ne bileceksin! En İyisini ailen bilir!” “Sen ne bileceksin! En iyisini toplum bilir!” “Sen ne bileceksin! En iyisini bürokratlar bilir!” “Sen kim oluyorsun da itiraz ediyorsun? Tüm değerler izafidir!” İnsan bir kuşu, yavrusunun kanat tüylerini yolar, sonra onu kendi kendine yaşasın diye yuvadan dışarı iterken görse, dehşete kapılır, oysa insanın kendi yavrusuna yaptığı tam da bu, diye düşündü.
Sayfa 758 - PDF
Reklam
"Benim hayatım bana aittir. İster harcar, ister yatırım yaparım."
Sayfa 732 - PDF
"Suça anlayış gösterenler, masumiyete asla göstermez."
Sayfa 679 - PDF
"Kendi kendinize yapacağınız bir yanlış, inanç nedeniyle kabul etmiş olduğunuz on doğrudan daha güvenlidir, çünkü kendi yanlışınızı düzeltme gücünüz vardır, oysa inançla kabul edilen bir şey, sizin doğruyu yanlıştan ayırma kapasitenizi öldürmüş olur."
Sayfa 807 - PDF
Durumu net görünce her şey ne kadar basitleşiyor!
Sayfa 569
Reklam
Kendi kendine öyle eksiksiz bir hâlin var ki! Seninle konuşmak o yüzden hoşuma gidiyor. Her şeyi anlıyormuşsun, ama hiçbir şey seni incitmiyor, yaralamıyormuş gibi geliyor. Sanki...dünyada hiç acı yokmuş gibi...
Sayfa 503
Adaletten kurtuluş yoktur. Evrende hiçbir şey hak edilmeden, bedeli ödenmeden elde edilemez. Ne maddî olarak, ne de manevi olarak. O bedeli suçlular ödemezse, o zaman masumlar ödemeye başlar.
Sayfa 438 - PDF
"Çifte standartlı insanların yükselişini göreceksiniz. Bunlar kuvvete dayanarak yaşarlar, ama yağmalayacakları servetin yaratılması için de ticaretle yaşayanlara ihtiyaçları vardır. Bunlar iyiliklerin asalaklarıdır. Ahlâklı bir toplumda bunlar suçlu sayılır, sizi onlara karşı korumak için yasalar, yönetmelikler çıkarılır. Ama bir toplum, haklı suçlular, yasal yağmacılar yaratmaya başlarsa, savunmasız kurbanların servetini çalan bu kişilere karşı bir önlem almazsa, o zaman para, kendini yaratanın intikam aracı hâline gelir. Bu yağmacılar, savunmasız insanları soymanın bir tehlikesi olmadığını sanırlar, çünkü o kişilerin savunma mekanizmalarını yok edecek yasaları çıkarmışlardır. Ama ele geçirdikleri servet de, daha başka yağmacılar için mıknatıs işlevi görmeye başlar, yeni gelenler de serveti, ilk çalanların elinden, aynı yolla çalarlar. Böylece yarışı kazanan, üretimde en yetenekli olan değil, gaddarlıkta en acımasız olandır. Kuvvetin standart hâline geldiği yerde, katil her zaman yankesiciyi yenecektir."
Sayfa 323 - PDF
Gerçeği görmeyi reddetmek, hangi nedenle olursa olsun, çok fecî sonuçlar doğurur. Bir teki dışında kötü olan hiçbir düşünce yoktur, o da düşünmeyi reddetmektir.
Sayfa 327 - PDF
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.