Profil
"Haberlerde ne var?" diye sordu albay. Doktor ona birkaç gazete verdi. "Hiç kimse bilmiyor," dedi. "Sansürcülerin basılmasına izin verdiği satırların aralarını okumak zor."
:D
Basın ve yayın kuruluşlarımız diğer ulusların ısrarla söylediği gibi susturulmamaktadır. Sansür uygulandığı doğrudur ama bunun nedenleri vardır. Sansür sadece gazetelerin bizzat kendi yararları için (ne yazık ki onlar bunun farkında değiller) ve Rus halkının fikirlerine bir rehber ve denetleme olması için yapılmaktadır.
Reklam
Her tür baskı tersini doğurur. Hülya Uğur Tanrıöver
"Müstehcen kitaplar akademinin dışına yayılıp geniş bir okur kitlesine seslenmeye başladığında, yetkililer bir şeyler yapmak gerektiğine karar verdiler. Öncelikle matbaanın tehlikesi seksten ziyade din ve iktidarla ilintiliydi. 16. yüzyılın ortasında cinsel sansürün ciddiyetle işe koyulduğu sıralarda Katolik Kilisesi çok hassas bir durumdaydı."
"Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih Kurumu, bu kitapta Atatürk'ün düşünce ve görüşlerine uyguladığı sansürle Atatürk'e karşı suç işlemiştir. Bu suç, tarafımızdan ilgili makamlara ve Atatürk'ün kurduğu, ilk başkanlığını yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına da duyurulacak ve yasal işlemlere geçilmesi istenecektir. Türk Tarih Kurumu, Atatürk'ün 'Medenî Bilgiler ve M. Kemal Atatürk'ün El Yazıları' kitabına uyguladığı çağdışı sansürden; özellikle Gazi Mustafa Kemal'in din konusundaki düşüncelerine; en kısa zamanda dönmeli, nesnel bilimsellik ölçüleri içinde kitabı yayından kaldırmalı ya da yeniden, Türk ulusundan özür dileyerek yayınlamalıdır. Bu sorumluluk, Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih Kurumu yöneticilerine düşen tarihsel bir görevdir."
Sayfa 20 - Örgün Yayınevi, Nurer UĞURLU (önsöz)Kitabı okudu
Reklam
"Sürdürülebilir olmak içün, susturulabilir bir medya lüzumludur."
Sayfa 4 - Atilla AtalayKitabı okudu
Kuçors Sinema Akademisi
En büyük sansür bu değil mi? Zorla değil gibi görünen zorlama.
Sayfa 15 - 2022/42Kitabı okudu
İyi ki Ortaçağda Değiliz - Evrim Kuran (2/2)
Düşünün ki, pandeminin bitmediğini, devam ettiğini veriyle ortaya koyan Türkiye Tabipler Birliği'nin Sağlık Bakanlığı'nı halk sağlığını gözetmeye, bilimsel ve gerçekçi sorumlulukla hareket etmeye davet etmesine yönelik açıklamaları bu kapsamda suç sayılabilecek ve TTB üyeleri bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecek. Bu bilgiyi haberleştiren gazeteci de, haberi sosyal medyada paylaşan vatandaş da aynı kapsamda yargılanabilecek. Düşünün ki, 41 maden emekçisini kaybettiğimiz Bartın faciasındaki ihmalleri sorgulamak, fıtrat değil, kader değil ihmal demek suç konusu sayılabilecek. Hatta bunu etiket haline getirip sosyal medyada toplu olarak paylaşılmak 'örgütlü suç' da sayılabilecek. Düşünün ki, halkı paniğe sevk ettiğim suçlamasıyla kalmamak için ben bir araştırmacı olarak size Türkiye'nin gençlerinin dertlerini anlatamayabileceğim. TÜİK'in genç işsizliği verilerini sorgulayamayabileceğim. Tüm kalbimle inandığım halde "kadın cinayetleri politiktir" diyemeyebileceğim. Bir süredir sansür yasalaşırsa dezenformasyon ne demek asıl o zaman göreceğiz endişesi taşımaktaydım. İşte o zaman geldi. Göz göre göre geldi. Sansür sebepse, dezenformasyon sonuçtur.
Bavul Dergisi - Sayı 86 (Kasım 2022)
Bavul Dergisi - Sayı 86 (Kasım 2022)
Evrim Kuran
Evrim Kuran
İyi ki Ortaçağda Değiliz - Evrim Kuran (1/2)
"Ben mermerin içinde bir melek gördüm, onu özgür bırakana kadar yontmaya devam ettim" der büyük heykeltıraş Michelangelo. Vasata tamah edenler mermerleri cilalarken, kendi içini kazanlar bilir bunu. Bedeldir bu. Fikirde, duyguda, eylemde özgür kalabilmenin bedeli. Kısa bir süre önce memlekette ödenecek bedellere bir yenisi daha eklendi.
Reklam
Kitap özgürlüktür.
Sudan bir sebepten kitap sitelerine erişimin engellendiği bu gündemde, Fahrenheit 451'i hatırlamakta yarar var.
Gizem Çetin

Gizem Çetin

@acimatriyarka
·
06 Mayıs 2021 21:12
Kitap saklamanın yasak olduğunu düşünün. Eğer komşularınız evinizde kitap görürse ihbar ediyor ve itfaiyeciler gelip kitaplarınızı yakıyor. "Durup düşünmenin" dahi yasak olduğunu hayal edin. Yolda bile düşük hızla giden otomobillere ceza yazıldığı, hayatın sürekli değişen renkler, suni gündemler ve oyalanmalarla akıp gittiği; oturma
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.