O zaman sık sık, beni kuru bir ağacın kavuğunda, çiçekli gökyüzüne bakmaktan başka bir meşgalem olmadan yaşamaya zorlasalar da buna da usul usul alışır yaşar giderdim diye düşünüyordum.
Nasıl ki burada avukatımın tuhaf kravatlarını görmeyi bekliyorsam, başka bir alemde de Marie'yi kucaklayıp sımsıkı sarılmak için cumartesi sabırla beklemişsem, kuşların geçişini ya da bulutların gökte karşılaşmalarını da öyle beklerdim.