s

Serbest Çağrışım

3 üye
Takip
Ben hatayı fazla güvenmekle yaptım.Tekrar güvenmeye hazır değilim; buna gücüm de yok.
O zaman sık sık, beni kuru bir ağacın kavuğunda, çiçekli gökyüzüne bakmaktan başka bir meşgalem olmadan yaşamaya zorlasalar da buna da usul usul alışır yaşar giderdim diye düşünüyordum. Nasıl ki burada avukatımın tuhaf kravatlarını görmeyi bekliyorsam, başka bir alemde de Marie'yi kucaklayıp sımsıkı sarılmak için cumartesi sabırla beklemişsem, kuşların geçişini ya da bulutların gökte karşılaşmalarını da öyle beklerdim.
Reklam
Kültür milliyetçiliği dışında bütün zihinsel uzuvlarımı körelttim ama yoksul ve biçare insanların eline üç -beş kuruş sıkıştırıp, bir halkın bayrağını yaktırmak, tiksindirici ve kabul edilemez bir şey olsa gerek. Zaten siyaset denen çirkin şey, gayya kuyusuna atılan taş gibi kördür ve sahiplerini de katiyen teğet geçmeyecektir ama olayların faturası ilk elden yine ötekilere kesilecektir, başka ötekiler tarafından...
Sebepleri eleştirmeyip (iktidarlar), sonuçları eleştiren (demografik yapının son hali) ve birbirlerini; barınma, iş, banknot, açlık ve ırkçılık üzerinden yiyip bitiren, yok etme içgüdüleriyle davranan o delirmiş kalabalık...Bana kuraklaşmış bir göldeki aç timsahları hatırlatıyor.
Futbol denen katma değersiz, kapalı devre para endüstrisi üzerinden milli değerlere ivedice kanalize olmak da bayağı absürd bir durum olsa gerek. Oysa gerçek katma değer, bu ülkenin yetiştirdiği bilim adamlarının çalışmaları üzerinden hareketle yaratılıp, yine bu ülke tarafından milli olarak evrensel bilime bir nevi armağan etme niteliğinde olmalı. Düt!..düt!..düt!..düttürü dünya!
Kahve kadar güzel bir haz ikmali var mı, adeta bütün mental ve fiziksel yorgunluğumu, otobanda motosikletle yaptığım deşarj kadar önemsiyor, seviyor, onun ulaşabildiğim için kendimle günaşırı kıvanıyorum. 🤓
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.