Her sabah toplu taşımaya binip işine giden 188.850 banka çalışanından yüzde kaçı, gençliğinde bankada çalışmanın hayaliyle yanıp tutuşmuştur? Kaç çöpçü, çocuklarının da çöp topladığı bir geleceğin hayali ile para kazanmaktadır? Kaç Zara çalışanı, dükkâna giren ve üzerindeki kıyafetlerden maddi durumunun kısıtlı olduğu belli olan insanlara aşağılayıcı bakışlar attığı düşük ücretli işinin hayalini kurarak uyumuştur? Aslında soruların cevaplarını biliyoruz. Büyük ihtimalle, neredeyse hiçbiri bu hayallerle yanıp tutuşmamıştı. Peki neden bunca insan her sabah sevmediği, hatta kimi zaman nefret ettiği işlere koşturarak gitmeye devam ediyor?
Sayfa 25 - Kronik Kitap, 3. Baskı, Aralık 2024Kitabı okudu
(...) Dünya siyasetinde Avrupa'nın ya da Batı'nın değil de Asya'nın ya da Avrasya'nın yahut "Doğu"nun (*) arzulanan marka olduğu o paralel evrende yaşıyor olsaydık ne olurdu? Ya Rusya yahut Türkiye gibi araftaki ülkeler (**) Avrupa ya da Batı yerine Asya ya da Doğu'yla olan tarihsel bağlantılarını öne çıkarıyor
"Afrika' nın çevresini dolaşma fikri nereden çıktı peki?" dedim. Aslında sormak istediğim buralardan kaçma fikrinin nereden çıktığıydı. Bazen soruların altında başka anlamlar gizlidir.