Yaklaşık 45 milyon Amerikalının ve dünya çapında milyonlarca insanın kronik anksiyete bozukluğuyla uğraştığı bir 'kaygı çağında' yaşıyoruz. Anksiyete bozukluğu çok fazla endişe duymaktan ibaret değildir. Anksiyete ve endişe ile mücadelenizin, günlük yaşamınızın önemli bir parçası hâline geldiği durumdur.
Güvenlik davranışları sizi kandırır. Onlara bel bağladığınızda; bir kişi, nesne, kaçınma, dikkat dağıtma ve diğer bir kaç şeyin sizi koruduğuna inanırsınız ve oyuna gelirsiniz. Eğer bu güvenlik davranışı ve nesnesi yanınızda değilse o zaman başınıza bir felaket geleceğine inanırsınız. Güvenlik davranışlarına ne kadar çok güvenirseniz, kendinizi o kadar savunmasız ve bağımlı hissedersiniz çünkü güvenliğinizi ve sağlığınızı, yaşamın zorluklarıyla başa çıkma becerinizden ziyade korumalarmış gibi güvenlik davranışlarına dayandırırsınız. Güvenlik davranışlarına bel bağlamak sizi kendi deneyimlerinizden bir şeyler öğrenme fırsatından mahrum eder.
Anksiyete ortaya çıktığında ona karşı direniriz ve ortada yokken de çıkmasından dolayı endişeleniriz. Anksiyete ile tartışmacı, agresif bir ilişki kurarız, bu durum olayı iyi olmaktan ziyade maalesef çok daha kötü yapar.
Son dakika kapımda belirip onunla bir yere gitmemi talep edemezdi. Yabancılarla sosyalleşmeyi gerektirecek etkinliklere katılmadan önce kendimi zihinsel olarak hazırlamak için zamana ihtiyaç duyardım.
Her gün kendi canavarları ile savaşan herkese. İyileşeceksiniz. Ve diğerlerinin canavarlarla baş etmesine yardım ederek onların mücadelesini kolaylaştıran herkese. Çok değerlisiniz.