Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk - İslâm Tarihi

Profil
Türkler hiçbir zaman İslâmiyet'i zorla kabul etmemişler, çünkü Araplar hiçbir zaman Orta Asya'da hâkim bir güç olamamışlardır.
Selçukluların Şii Politikası
Tuğrul Bey Bağdat'ı Şii Büveyhilerin elinden kurtardıktan sonra Selçuklu dış politikası tamamıyla Şiiliğin siyasi temsilcisi olan Fatîmileri etkisizleştirmeye dönük olacaktı. Büyük Selçuklular Sultan Alparslan ve Melikşah dönemlerindeki en büyük askeri harekâtlar Fatımilerin etki alanını, dolayısıyla bizatihi Fatımi varlığını hedef alacaktı.
Reklam
Dandanakan Savaşı ve Selçukluların Müstakil Devlet Oluşunun İlanı
Sultan Mesud, Selçuklulara karşı muazzam bir ordu ha. zrlamışnı. Yüz bin kişilik bir ordu 300 fil ile desteklenmişçi. Gazneliler savaşın Nişabur önlerinde olmasını planlamıştı Ancak yakın zamanda yapılan Serahs Savaşı'nda burası tahrip edildiği için ordunun burada barınması uygun değildi. Hal, şehri boşaltmış, ayrıca su problemi de vardı.
Malazgirt Savaşı Sonrası
Nihayetinde 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile Doğu Roma'nın beli kırılmış oldu. Şimdi ikinci düşman ile ilgilenebilir, Fatımilerin üzerine yürüyebilirdi. 1072'deki talihsiz ölümü ile Alparslan'ın Fatımi seferi başlamadan bitti. Yerine geçen oğlu Sultan Melikşah ise Filistin ve Suriye meselesini çözmek için Atsız adında bir Türkmen beyini görevlendirdi.
1074
Tarihler 1074'ü gösterirken Artuk Bey Amasya-Niksar arasını fethetti. Hızını alamayarak Niksar'dan Tokat'a inen Artuk Bey, Çorum ve Sivas'ı da toppi raklarına kattı. Aslında bu fetihleriyle Anadolu'nun en köklü beyliklerinden biri olan Danişmendlilere yer açıyordu. Tabii bu arada diğer Büyük Selçuklu komutanları da boş durmuyordu. Erzincan, Kemah, Kemaliye ve Divriği bölgelerini Mengücek Gazi ele geçirirken Ebul-Kasımda Erzurumdan Çoruh'a ilerlemiş; Süleyman Şah ise o Birecik'i alarak Antakya yı tazyike başlamıştı.
Türklerin Anadolu'ya gelişi, Ortodoks olmayan nüfusu ciddi şekilde rahatlatmıştı. Romalıların baskıları bu şekilde azalmış, Hristiyanlığın farklı mezheplerindeki insanlar rahat bir nefes almıştı.
Reklam
Malazgirt Savaşı Öncesi Sultan Alparslan'ın Ordusuna Hitabı:
“Askerlerim! Yiğitlerim! Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben de sizlerden biriyim ve sizlerle birlikte savaşacağım. Bugün burada Allah'tan başka bir sultan yoktur. Biz ne kadar az olursak olalım, düşman ne kadar çok olursa olsun, bütün Müslümanların, zaferimiz için dua ettikleri şu anda, kendimi düşman üzerine atacağım. Ya zafer kazanırız, ya şehit olarak cennete gideriz. İsteyen benimle gelsin, isteyen geri dönsün. Ben İslam için, devletimiz için, ölüme koşuyorum. Beni takip. edenler ve kendilerini Yüce Allah'a adayanlardan şehit olanlar cennete, sağ kalanlar ise ganimete kavuşacaktır. Ayrılanları ahirette ateş, dünyada da alçaklık beklemektedir.
Karmatilik
Karmatilik Kûfe şehrinde kurulmuştu. Kurucusunun ismi Hamdan Karmat olduğu için bu fikir akımı Karmatilik adını almıştı. Karmatilerin çıkış noktası Abbasi düşmanlığıydı. Ne var ki arka planda İslami değerler tek tek ayaklar altına alınmaya çalışılıyordu. İslam'ın getirdiği birçok yasağa ehemmiyet verilmiyordu. Karmatiler komünizmdekine benzer bir şekilde ortak mülkiyet hakkını savunuyor, zenginlerin malı herkesindir” propagandası yapıyorlardı.
Gazneli Mahmud sadece Hint coğrafyasındaki sapkınlarla uğraşmamıştı. O günlerde fitnenin başka bir ucu da Pers topraklarında gelişme gösteriyordu. Persler Sasanilerin ateşperest anlayışından bir türlü kopamamış; Farisiliği yeni dinlerinden daha önde tutan ve Hz. Ali sevgisini kılıf olarak kullanan Şiiliğin içindeki Batini görüşler İslamiyete zarar vermeye başlamıştı. İslamiyet'i bozmayı hedefleyen bu hareketler de Gazneli Mahmud'un gözünden kaçmayacaktı. Bu hareketlerin devletleşmeye başladığı dönemde Multan Emirliği ve başındaki emiri Davut, başını çekiyordu. Gazneli Mahmud fitneyi söndürmek için askeri harekâta girişecek, güçlü ordularıyla Multan'ı kısa sürede ele geçirecek ve Davut'u sığındığı yuvasında kıskıvrak yakalayarak bütün daileriyle birlikte ortadan kaldıracaktı.
Karahanlı ve Gazneli medreseleri günümüze ulaşamamış olsa da bu medreselerde yetişmiş ya da eğitim vermiş nice âlimin ismi ve eserleri günümüze ulaşmıştır. Bunlar arasında Kaşgarlı Mahmud ve eseri Divanü Lugâti't-Türk, Yusuf Has Hacip ve eseri Kutadgu Bilig, Ahmet Yesevi ve eseri Divan-ı Hikmet yer alır.
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.