Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi

Profil
Devrimler
Her büyük toplumsal dönüşüm, bir gölü dolduran damlalar gibi yavaş yavaş birikir. Türkiye'yi önce kurtuluşa, sonra da yeni bir temelde kuruluşa taşıyan devrimci dönüşüm süreci de kendisini önceleyen uzun bir tarihsel birikimin sonucudur.
Büyükelçi Hüsrev Gerede, bir Alman gazetesine verdiği mülakatta; "Türkiye, Almanya’nın Lebensraum’u/ hayat sahası olduğu gibi Almanya’da Türkiye’nin, hayat sahasıdır" şeklindeki Türkiye Dışişleri adına talihsiz sözleri kullanınca, Ankara tarafından bir savunma istenir, ardından da merkeze çekilir. Fakat Hüsrev Bey hatıratında merkeze çağırılışının gerçek nedenini açıklamayı tercih etmemiş ;)
R. Hüsrev Gerede
R. Hüsrev Gerede
Hüsrev Gerede'nin Anıları
Hüsrev Gerede'nin Anıları
Reklam
Her afet ve felaketten sonra birilerinin hızlı bir biçimde zenginleşmesi bir tek bana iğrenç geliyor olamaz. Erzincan'da 1939 depreminden sonra zenginleşenler bilinir, onlara "felaket zengini" denirdi. Her devrin kendi zenginini yarattığı bilinir de bu kadar da iğrenç bir zenginliğin üstüne oturan varislerin midesi hiç mi bulanmıyor.
Menderes'in Millileşme ve Yerlileşme Projesinin Mimarları
"Ben yürüdüm, ama binaya gitmedim, Tan'ı yağmalayanların bazıları da sonradan DP milletvekili oldu" diyen İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi'nin imtiyaz sahibi ve başyazarı oldu. 
Orhan Birgit
Birdenbire kapı açıldı derste. Sarışın, çekik gözlü, bizden büyük bir arkadaş veya abi girdi içeri. Rahmetli Kubalı şaşırdı giren kişinin kürsüye doğru yürümesine... Kürsüye çıkıp hocanın yanına gitti çocuk. Hüseyin Cahit Yalçın'ın Tanin gazetesini gösterdi. "Kalkın Ey Ehli Vatan" diye bir manşeti vardı. Memleketin elden gittiğini, cumhuriyetin tehlikede olduğunu vesaire çok heyecanlı bir şekilde söyledi. Kapalı bir toplumda, Anadolu'dan gelmiş, çoğunluğu üniversite öğrencileri, kendimizi birdenbire önce üniversite bahçesinde, sonra Beyazıt Meydanı'nda bulduk. Beyazıt Meydanında sayıları hızla 10-15 bini bulan kalabalık Cağaloğlu’na yürüdü. Yolları üzerinde önce solcu yayınlar satan ABC Kitabevine saldırdılar. Esas hedefleri ise TAN gazetesi ve matbaasıydı. O gün olaylar çıkacağını haber alan Serteller, dönemin İstanbul valisi Lütfi Kırdar’dan tedbir alınmasını istemişlerdi. Valinin her türlü tedbirin alındığına dair teminatına rağmen gazeteye gitmemişlerdi.
Atatürk'ün yaptığı bu tespit hâlâ doğru gibi
" .... the Turkish nation resembled those who commit the Qur᾽ān to memory with-out understanding the meaning of a single word of it and thus become senile.”
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
İttihat ve Terakki partisinin milli mücadelede bazı faydaları olduğunu iddia ediyor. Gayet mantıklı. "CUP branches turned themselves into Societies for the Defense of National Rights to oppose Allied schemes of partition."
Geri119
198 öğeden 191 ile 198 arasındakiler gösteriliyor.