Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yüzüklerin Efendisi

Profil
Aragorn
Tam o saatte Aragorn'a bakarak, eğer Yüzük'ü kendisine alıkoysaydı ne kadar ulu ve ne kadar korkunç bir Hükümdar olurdu diye düşündüm. Mordor boşu boşuna korkmuyor ondan. Fakat onun ruhu, Sauron'un anlayabileceğinden çok daha soylu; çünkü o Lúthien'in çocuğu değil mi? O soy hiç yok olmayacak, yıllar sayılmayacak kadar uzasa da.
Sayfa 836 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
PELENNOR ÇAYIRLARI SAVAŞI
Şimdi gözyaşları gibi, parlayan gümüş gibi akan su, O gün kıpkızıl gürlüyordu: Günbatımıyla alevlenmişti kana boyalı köpükler; İşaret kuleleri gibi yanıyordu dağlar akşam vakti; Rammas Echor'a al al düşüyordu çiğ
Sayfa 811 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
Reklam
PELENNOR ÇAYIRLARI SAVAŞI
Kuşkudan, karanlıktan çıkıp günün doğuşuna kılıcımı çekip geldim güneşte şarkı söyleyerek. Umudun bittiği kalplerin kırıldığı yere sürdüm atımı: Gazaba, yıkıma ve kızıl bir guruba vardım şimdi!
Sayfa 808 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
PELENNOR ÇAYIRLARI SAVAŞI
Batı'da son Yurt Kralı'nı hatırlayacak hiçbir adam kalmayacağı halde, Pelennor kırlarında şarkılara geçecek işler başarmayı düşünüyordu. Böylece yeşil tepeciğe sürerek atını buraya sancağını dikti ve Ak Atlı sancak rüzgârda çırpınmaya başladı.
Sayfa 808 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
Önünüzde düşman ve ateş var; yurtlarınız ise ırak, geride. Yine de, ellerin cephesinde cenk etseniz de, orada semeresini göreceğiniz zafer sonsuza kadar sizin olacaktır.
Sayfa 798 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
Bütün bu günler boyunca tıkalı kulaklar ve uykulu bir kafayla dolaştıysan uyan artık!
Sayfa 719 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
Reklam
Başınıza her ne hal gelecekse gelsin, artık bildiğiniz Gondor'un sonuna vardınız.
Sayfa 717 - *Kralın Dönüşü* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
Maceralar yani, öyle derdim adlarına. Hep bunların, o masalların mükemmel kişilerinin çıkıp aradığı şeyler olduğunu düşünürdüm, çünkü onlar macera isterlerdi. Çünkü maceralar heyecan verici, yaşam ise biraz sıkıcıydı; bunu spor olsun diye yapıyorlardı falan filan. Fakat gerçekten önemli olan öykülerde, ya da akılda kalan öykülerde böyle olmuyor. Kahramanlar sanki bu olayların içine düşü yorlar - yani yolları onları o tarafa götürüyor da denebilir. Ama galiba onların da, bizim gibi bir sürü seçenekleri oluyordu ellerinde, geriye dönmek gibi, sadece onlar geri dönmüyordu. Eğer dönüyorlardıysa bile bizim bundan haberimiz olmuyordu çünkü dönenler unutuluyordu. Biz sadece yollarına devam edenlerden haberdar oluyorduk ve dikkatini çekerim, hepsi de mutlu bir sona varmıyordu, en azından öyküdeki veya öykü dışındakilerin mutlu son dedikleri bir sona varmıyorlardı. Yani memleketine dönüp de, her şeyi bıraktığı gibi olmasa bile yolunda bulması gibi, yaşlı Bay Bilbo gibi yani. Fakat mutlu sonlu öyküler en iyileri sayılmazlar her zaman, gerçi içinde bulunulacak en iyi öyküler sayılabilirler aslında! Acaba biz ne tür bir öykünün içine düştük?
Sayfa 680 - *İki Kule* Metis yayınları tek cilt özel basımKitabı okudu
284 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.