Ben çok güzel bir çağda yetişmiştim, şimdi geçmişte kaldı ne yazık ki. O çağda, değişime hazır olmak ve devrimci ön- seziler yaratmak için bir yetenek vardı. Şimdilerde kimsenin yeni bir şeyler düşünmeye cesareti yok. Durmadan var olan düşünceler konuşuluyor, eski düşünceler yuvarlanıp duruyor. Gerçek yaşlandı ve bunadı; ne de olsa, her canlı organizma gibi kesinlikle aynı yasalara tâbi —yaşlanıyor. Onun küçük parçaları olan duyular da apoptoza uğrar. Apoptoz, maddenin yorgunluğu ve tükenmesiyle gelen doğal ölümdür. Yunancada bu sözcük, “taç yapraklarının dökülmesi" anlamına gelir. İşte dünya da taç yapraklarını döktü.
Sayfa 70 - TimaşKitabı okuyor
Duvarları kuşatında tutuklayın hepsini..
BERLİN DUVARI her gün haberlere çıkıyordu. Utanç Duvarı, Rezalet Duvarı, Demir Perde... Sonunda yıkılmaya layık bu duvar yıkıldı. Ama dünyada başka duvarlar filizlendi, filizlenmeye devam ediyor ve Berlin'dekinden çok daha büyük olmalarına rağmen onlardan çok az bahsediliyor ya da hiç bahsedilmiyor. Birleşik Devletler'in Meksika sınırında yükseltmekte olduğu duvardan çok az konuşuluyor, Filistin topraklarındaki İsrail işgalini sürekli kılan Batı Şeria'da-ki duvardan çok az bahsediliyor, ki yakında Berlin Duvarı'ndan beş kat daha uzun olacak. Batı Sahrada'ki Fas işgalini yirmi yıldan beri sürekli kılan Fas Duvarı'ndan hiç, hiç ama hiç bahsedilmiyor. Binlerce asker tarafından nokta nokta mayınlanan, nokta nokta gözetlenen bu duvar, Berlin Duvarı'ndan altmış kat daha uzun. Neden bazı duvarlar bu kadar çok ses verirken bazı duvarlar bu kadar dilsiz acaba? Büyük iletişim araçlarının her gün inşa ettiği iletişimsizlik duvarlarından olabilir mi?
Metis YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tanrı hakkında bile kötü konuşuluyor, insanlar hakkında mı konuşulmayacak?
Sayfa 225 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Ben çok güzel bir çağda yetişmiştim, şimdi geçmişte kaldı ne yazık ki. O çağda, değişime hazır olmak ve devrimci önseziler yaratmak için bir yetenek vardı. Şimdilerde kimsenin yeni bir şeyler düşünmeye cesareti yok. Durmadan var olan düşünceler konuşuluyor, eski düşünceler yuvarlanıp duruyor. Gerçek yaşlandı ve bunadı; ne de olsa, her canlı organizma gibi kesinlikle aynı yasalara tabi yaşlanıyor. Onun küçük parcaları olan duyular da apoptoza uğrar. Apoptoz, maddenin yorgunluğu ve tükenmesiyle gelen doğal ölümdür. Yunancada bu sözcük, "taç yapraklarının dökülmesi" anlamına gelir. İşte dünya da taç yapraklarını döktü.
Ahmet Yesevi Üniversitesi bir felakettir. Kırgızistan’daki Manas Üniversitesi ona göre nispeten düzgün sayılsa da o da bir yüksek başarısızlık örneğidir. Bunu yapanlar da devletimizde çalışan isimlerdir. Bunlara öncelik edenlerde yüksek başarısızlık örneği sergileyen Fethullah Gülen gibi örgütlenmişledir. Bugün bunların bazıları kahraman olarak ortada dolaşmaktalar. Onlar konuşuluyor ve bir kısmı da bizim arkadaşlarımız onlara bir şey demiyorum.
Bu Hatıra
Seni gördüm Seni duvarın önünde gördüm aslında Duvarda senin gölgenin oyuğunu gördüm Kum vardı dahaVe çıplak ayakların Hiç bitmeyen ayaklarının izi Nasıl tanıyabilirdim seni Gök tutuyordu bütün zemini bütün mekânı Güneşte parıldaşan biraz toprak aşağıda
Reklam
1,000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.