Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
herkesten, her şeyden kaçabilirsin. geçmişten, gerçeklerden, kafanın içindekilerden. kaçtıklarının, hayatın boyunca gölge gibi adım adım peşinden geleceğini, en mutlu, en zayıf anını kollayacağını, mutlaka en olmadık anda karşına çıkacağını bile bile yine de kaçabilirsin. çünkü kaçmaya devam edersek geçmişin gölgesi bizi kovalar. o beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkıp bizi köşeye sıkıştırmadan biz onun karşısına çıkmalıyız. çünkü değişim cesaret ister. ya korkularımız bize sahip olur, ya da biz korkularımıza hükmederiz.
200 syf.
5/10 puan verdi
·
28 günde okudu
"Dürtüleri, ön yargıları, psikopatolojisi de dahil anlamazlıktan geldiği herşeyi bir kenara bırakabilir mi?" Ballack sormuş önsöz kısmında. Peki biz okuyucular; açık görüşlü olan, kendini tanımaya çalışan, okudukça ön yargılarını-tabularını yıkabilen, entelektüel açıdan donanım potansiyeline sahip olan (elbetteki bu söylediklerim tırnak içinde, maalesef) bu soruya nasıl bir cevap verebiliyoruz? Korkularımız, endişelerimiz, hatta bunların tetiklediği reaksiyonlarımız, gölge tarafımızdaki bizler, kabul edemediğimiz bizler olabilir mi? Ah Jung seni andım! Elbetteki gölge tarafımızı aydınlatmamız prangalarımızı kırmak zor. Bir dönüşüm, bir tekamüldür. Sevgili Ballard senin de belirttiğin gibi teknolojiye dayalı pornografik roman ama sen de kılıcını okuyucuların bilinçaltlarına acımasızca saplamış ve döndürmüşsün.
Çarpışma
ÇarpışmaJ. G. Ballard · Sel Yayıncılık · 2016225 okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hikaye seven ,sevmeyen kim varsa önce okusun sonra yorum yapsın dedirtecek #azgınvar kitabı ile geldim bugün Bozkırdan şehire uzanan coğrafyası,insanı ile bütünleşen her hikaye bizden birer parça .Biraz hüzün ,biraz hasret ve çilekeş kadınlarımız (⁠。⁠•́⁠︿⁠•̀⁠。⁠)(⁠。⁠•́⁠︿⁠•̀⁠。⁠)(⁠。⁠•́⁠︿⁠•̀⁠。⁠)(⁠。⁠•́⁠︿⁠•̀⁠。⁠) Çocuk yaşta evlendirilip
Azgın Var!
Azgın Var!Nilar Gök · Ayrıkotu Yayınları · 202323 okunma
Orhan bu sözdeki fikri evvelce aşk meselelerine tatbik ederek çok düşünmüştü: Sevmek, belki de bir tek ihtirasın lehine bütün diğerlerini bastırmak değildi; bilakis aşk, sevilen șeyin içine bütün diğer ihtiraslarımızı doldurmaya benziyordu; bir insanın şahsında bütün ümitlerimizi, iştiyaklarımızı seviyoruz. Hayatımızın müspet ve menfi hadiselerinden gelen bütün hazlarımız ve kederlerimiz bu aşkın bahanesi içine sıkışarak büyüyor; aşkta; bir sey değil, her şeyi istiyoruz, bir şeye değil her şeye kin besliyoruz, ümitlerimiz ve korkularımız gibi bütün heyecanlarımız da bir tek mevzuun içine dolarak bizden karışıklığını gizliyor. Sanıyoruz ki ihtirasımız kendi kendisinden ibarettir; hakikatte bütün ruhumuzu ihtiva eder ve diğer bütün ihtiraslarımızı kendi rengine boyayarak bizi aldatır. Belki ruhun bu vahdete ihtiyacı, kendi girift âlemini tanımak aczindendir, fakat aşk, bu sahte ve suni vahdet içinde bizi bir an aldattıktan sonra ruhumuzun daha çıkmaz ve karmakarışık derinliğine bizi atar.
Sayfa 265
''Ne kadar çok odaklanırsak korkularımız o kadar gerçek olurlar. Bu, bir hücreyi mikroskobun altında incelemeye benzer; kocaman görünürler. Korkularımızı düşünmeye devam ettikçe, aynı zamanda çocuklarımıza yansıtmaya başladığımızda korkularımız orantısız bir şekilde büyürler. Çocuklar korkularımızı hisseder, kendi korkularıymış gibi sahiplenirler. Geri kalan her şey gibi korkular da öğrenilir.''
Biz hepimiz hep ve hâlâ o evlerden/evden/evlerimizden çıkıp işe/o işe/işlerimize gitmek için her sabah aynı saatte aynı şeyleri yapanlar, devamlı ve de hep birlikte aynı inançla/şuurla/korkuyla yaşamaya hazırlananlar... Her birimiz, bu döngünün dışına çıkarsak hayatta kalamayacağımızdan adımız gibi eminiz. Döngünün içinde olmakla dışında olmak arasındaki farkı düşünmek için ne zamanımız var ne de cesaretimiz. Ama heyula gibi korkularımız var. O döngüden çıkacak olursak başımıza korkunç şeyler geleceğinden eminiz de muhteşem şeyler de olabileceğini aklımız almıyor.
Reklam
Büyük değişimler yapmak zorunda kaldığımızda kendimizi fırtınalı bir denizin ortasında kalmış gibi hissederiz. Gökyüzü karanlıktır, yağmur görüş mesafesini düşürmüştür ve deniz fenerini göremiyoruzdur. Oysa bu durumu yaratan sadece zihnimizdir. Karanlığı yaratan, görüş mesafesini düşüren şeylerse korkularımız ve kaygılarımızdır. Zihnimizdeki frtına belirdiğinde içimizdeki evet diyen güçlü sese yenik düşmemiz çok daha kolay olur. Bilinmeyenin ormanına dalmaktansa tanıdık sularda yüzmenin rehavetine kapılırız. Oysa yapmamız gereken tek şey firtınanın sahteliğini görmek ve sakince karaya ulaşmak için harekete geçmektir.
141 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“İnsanın Anlam Arayışı” İncelemesi
İnsanın Anlam Arayışı kitabı iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde, yazar Frankl’ın; Nazi Almanyası döneminde kurulmuş olan, en büyük ve en ağır -insanlık dışı- işkencelerin yapıldığı, tutukluların bir günü bir lokma ekmekle geçirdikleri ve ağır işlerde, zorlu hava koşullarında binbir türlü hastalıkla çalışmak zorunda kaldıkları, Auschwitz
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Öteki Yayınevi · 199835,7bin okunma
youtu.be/EITLF6FgRzw?si=... Güneş, gökyüzünde tebessüm ediyor ve dünya dönmeye devam ediyor. Ancak sen, bu döngünün bir parçası olmanın ötesinde bir anlam arıyorsun, değil mi? Belki de içinde bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsun. Belki de hayatın hızına yetişemiyor, içindeki korkularla yüzleşmekten kaçınıyorsun. Ancak
Geçmişin üstümüze aynı bir hastalık gibi yapıştırdığı korkularımız, biz ancak onlara yaklaşıp yok edebilecek cesareti bulursak ortadan kalkacaktır.
945 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.