1/10 puan verdi
okumayın
(küçük spoiler içerir.) bu siteye henüz kayıt oldum ve ilk yorumumu bu korkunç kitapla açmak istedim. çünkü kimse okuma hatasına düşmemeli. bu zamana kadar çok fazla kitap okudum ancak bunun kadar kötüsünü ne gördüm, ne duydum. kitap, karakterimizin rahmetli büyüannesinin evine taşınması ve orada esrarengiz olaylar yaşamasıyla başlıyor. sonrasında kendisinin bir sapığı olduğunu görüyor öğreniyoruz ve ileri ki bölümlerinde kitapta haneye tecav1z, taciz, cinayet ve katliam gibi bir çok rahatsız edici unsur mevcut. ve sıkıntı bunların olması değil, güzelleştirilmesi. ana karakterimiz adeline'e, sapık ana erkek karakterimiz 'zade' silahla (EVET SİLAHLA) tecav?z ediyor ve kitap bunun güzellemesini müthiş bir şekilde yapıyor. zade'in asıl işi kötü niyetli erkekleri avlayıp kötü yola sürüklenmiş kadınları kurtarmak olduğu için adeline'e yaptığı şeyi gerçek aşk ve normal bir durum olarak karşılamamız bekleniyor. ki kendisini kadınları ve çocukları bundan kurtarmaya adamışken sevdiği kadına en kötü şekilde yapması ne kadar mantıklı, siz düşünün. kitap internette o kadar övülmüştü ki, dark romance şöyle dark romance böyle diye ancak arkadaşlar bu dark romance değil, bu resmen gizli fantezi sevicilik. bu kitabı beğenen hemcinslerim... lütfen yapmayın. kitabı okumaya dayanamadığım için yarım bıraktım. ileride güzelleşiyor diyenler içinde, şahsen bu tarz ileride güzelleşecek kitaplara katlanamıyorum.
Haunting Adeline
Haunting Adeline
Haunting Adeline
Haunting AdelineH.D. Carlton · Independently published · 2021801 okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Kitap hukuk öğrenimi görmüş ve bu alanda çeşitli görevlerde, birçok yerlerde çalışmış İvan İlyiç'in ölüm haberi ile başlıyor. Amansız acılar çektiği bir hastalığın çaresini pek çok doktorda aramasına rağmen bir türlü iyileşememek onu büyük acılara, başedilmez sıkıntılara sürüklüyor. Bütün bunlarla mücadele ederken ailesinin, dostlarının davranışlarını gözlemlemeye ve sorgulamaya başlıyor. Aslında bir sorgulama ve psikolojik bir durum analizi içeren bu kısacık kitapta Tolstoy yine o kadar çok duygu sığdırmış ki..! Ölmekten son derece korkan İvan, çok korktuğu ölümden, korkmayarak ölür.Son duyduğu şey "BİTTİ" diyen birinin sesi olmuştur. Ve artık heba ettiğini düşündüğü hayatından, bir anda ayrılmış ve artık hiçbir şeyi düzeltmek mümkün olmamıştır. Yaşadıklarını gerçekten olması gerektiği gibi mi yaşamıştır? "Ya gerçekten de yaşamam gerektiği gibi yaşamadıysam, bilinçli seçtiğim yaşamım yanlışsa?" "İvan İlyiç, onca insanın yaşadığı şu koca kentte, onca eş ve dost arasında ve onca aile üyesiyle birlikteyken, ne denizlerin dibinde ne de toprağın binlerce metre altında bir daha eşi benzeri bulunamayacak korkunç bir yalnızlıkla yüzü divanın arkalığına dönük yatarken, yalnızca geçmişin hayaliyle yaşıyordu" #KİTAPLAKALIN
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · İthaki Yayınları · 201545.8k okunma
Reklam
Evet yoldaşlar, yaşadığımız hayat nasıl bir hayattır açıkça söylemekten korkmayalım: Şu kısa ömrümüz yoksulluk içinde, sabahtan akşama kadar uğraşıp didinmekle geçip gidiyor. Dünyaya geldikten sonra yaşamamıza yetecek kadar yiyecek verirler; ayakta kalanlarımızı canı çıkana kadar çalıştırırlar; işlerine yaramaz duruma geldiğimizde de korkunç bir acımasızlıkla boğazlar... Hayatımız sefillikten, kölelikten başka nedir ki! .. Peki, bu durum, doğa'nın bir yasası mıdır? Ülkemiz, topraklarında yaşayanlara düzgün bir hayat sunamayacak kadar kadar yoksul mudur? Hayır, yoldaşlar, asla!
Tek kişi yok ki ölümü görsün. İşitsin sesini ölümün Ama gerçektir ölüm ve seslidir. Gılgamış Destanı 'ndan Akrep burcu, karanlık ve ölüm gibi konularla birlikte anılır. Zerdüşt­ lükte akrebin ortaya çıkışı şöyle anlatılır: İyi ve kötüyü, ışık ve aydınlığı bünyesinde toplayan Zurvan (zıtların birliği)'ın iki oğlu olur. Biri Hür­ müz
Soruları hiç bitmiyor. :)
Carl Sagan der ki; Eğer anaokuluna ya da 1 sınıf öğrencilerinin olduğu bir sınıfa girerseniz, karşınızda bir sınıf dolusu bilim meraklısı bulursunuz. Size inanılmaz derinliği olan sorular sorarlar. Eğer liselilerin olduğu bir sınıfa girerseniz bunların hiçbirini göremezsiniz. Karşınızda sadece meraksız bakışlar bulursunuz. Bu durum, anaokulu ve lise arasında geçen zaman içerisinde gerçekten korkunç bir şeyler yaptığımızı gösterir.
Ve ayna farkediş.(Film izliyorum sanki)
Tıraş aynamı pencereye asmış, tıraş olmaya başlamak üzereydim. Birdenbire omzumda bir el hissettim ve Kont'un sesinin, "Günaydın," dediğini duydum. Onu görmediğim için irkildim, çünkü aynadaki yansıma arkamda kalan odanın tümünü kaplıyordu. İrkildiğimde hafifçe yüzümü kestim, ama o anda bunun farkına varmadım. Kont'un selamına
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.