Korumacı Cinsiyetçilik-Düşmanca Cinsiyetçilik
Korumacı Cinsiyetçilik:
“Kadınlar çiçektir, narindir, bu yüzden evde oturmalıdırlar.”
Düşmanca Cinsiyetçilik:
“Kadınların aklı böyle şeylere ermez, bu yüzden evde oturmalıdırlar.”
Sonuç: “Kadınlar evde oturmalıdırlar.”
Tek farkları korumacı cinsiyetçiliğin daha sempatik gözükmesi. Halbuki iki tür cinsiyetçilik de aynı ölçüde zararlı ve cahilce.
BİLİNÇLENMELİYİZ
Yeni Zelanda'da yaşanan olaylar bana bazı şeyleri tekrar hatırlattı. Tahterevallide ağır olanın baskın gelmesi kuralı hayatın bir çok anında ve dünyada da geçerlidir. Güçlü güçsüze acımaz,güçlü güçsüzü ezer. Türk milletinde genel olarak hassas bir vicdan ve korumacı tavır hakimdir. Zor durumda bir insan, bir millet gördüğümüzde yardım etmek
“Sosyal medya
Riskli, tehlikeli, tehdit ediyor, zarar veriyor eyvallah
Unutmayalım
Bunu yapanlar sosyal medya marifetiyle bize dokunuyor
Savunmacı, korumacı olalım eyvallah
Ne yapmalı
Sosyal medyanın her hayrın vasıtası ve herkese dokunabilmenin yolu olduğu şuurunu yaymak”
Muhafazakar kesim, çocuklarını yetiştirirken KORUMACI yaklaşımı tercih etmektedir. Günümüzde eğitim de yapılması gereken ise SORGULAMACI yaklaşımdır. KORUMACI yaklaşım geçmişte nispeten ebeveynlerin istediğini sağlasa da bugün aksine çocuklarını tehlikenin ortasına atmak anlamına geliyor. Kültürel çatışma ve yabancılaşmayı da beraberinde getiriyor. Geçmişte aynı köyde, aynı mahallede büyüyen çocuk kendi köyünün ve mahallesinin dışına çıkamadığından hayatını ezberletilen değerler üzerinde kurguluyordu. Ancak bugün iletişim vasıtaları ve sosyal medyanın etkinliğini arttırmasıyla, en uzak köydeki çocuk bile ebevynler ve otoriteler tarafından ezberletilen değerleri ve dogmaları sorgulamaktadır. Sonuç olarak çocuklarımız bu ezberleri bazen tepkisel bazen de gerçekçi bir şekilde reddetmektedirler. Ebevynlerin ve otoritelerin bu sorunları aşmadaki yöntemi ise daha çok KORUMACI yöntemi devreye sokmaktır. Bu süreç, kendi içinde bir çıkmaza giderek çocuklarımızın değer dünyasını bütünüyle bozmakta ve toplumda büyük bir yabancılaşma ortaya çıkmaktadır.
Aygün Akyol
LA CASA DE PAPEL(KAĞIT EV)
La casa de papel
Öncelikle diziyi izlemeden önce elime kalem ve kagit alarak izlemeye başladım dikkatimi çeken kısımları diziyi izlerken araştırdım ve arastirirken dizinin daha önce gercek hayatta esinlendiğini gördüm . bir çok kişinin yok şöyle mantık hatası var yok böyle olabilirmi demelerine bakmayın bi sefer sinemaseverlere dedigim gibi
Ailede başlayan bu kız çocuklarının hangi ''tehlikeden'' koruduğu tam belli olamayan yasalar ileride düğünlerinde bele bağlanan kırmızı kuşaklarla, ödenen anlamsız paralarla ve babaların bu ayrılığın gerçek bir travma olduğunu belli eden kavmiyetçi tutumuyla, aslında neye hizmet ettiğini bize az çok gösterir. Burada yasalar fallik gösterenin sahte ağırlının gizlenmesine hizmet etmektedirler.
Babanın, oğlunun heteroseksüelliğini desteklemesi ve onun feminen yönüne aşırıya kaçan yasaklar koyması, bu aşırı hetero yatırımlı yasalar, acaba oğlunu kimden korumak için vardır? Ya da oğlunun heteroseksüelliği ile övünmesini sağlayan şey oğlunun başka kadınlarla düşüp kalkabilmesi değil midir? Heteroseksüelliğin gösteriye dönüştüğü başka bir yöntem var mıdır? Peki aynı babanın kızına olan aşırı korumacı tutumu, onu gerçekten sahte damat adaylarından korumak için midir? Gerçek damadına kızını bakire olarak teslim ederken gerçekleşen bu yaygara, bu ritüel ne anlama gelir? Bu aseksüel yasanın kırbacı, aşırı heteroseksüel yatırımla yaşadığı ters çekim, neden en ufak şakayı bile son derece homofobik bir önlemle göğüslemeye çabalar?
Kusan Dünya
Çocukluğumuza dönüyoruz. Beraber oyunlar oynayamadığımız karşı komşumuzun çocuklarının yanına. Sahi neden oynayamamıştım onlarla sayın dünya, hangi yasana tersti ? Milliyetçilik mi yoksa ırkçılık mıydı ? Belki de benim bilmediğim bir dünya anne yasasına...
Ama çocuk aklımla anlamıştım bütün kabul etmeyişlerimin onlarla oynamak isteyişlerime
Abi olmak çok başka bir şey be!Küçük çirkin bir yaratık girer ailenize .İşler değişir bir anda o cıyak cıyak ağlayan bebek tüm ilgiyi üzerine çeker kıskanırsınız düşmandır o..Sonra bir anda harika bir yaratık olduğunu fark edersiniz.Sürekli onu izler yataktan düştü mü,kendine zarar verecek mi diye düşünürsüz.Bu ufaklık büyümeye başlar cadının teki olur.Sorumluluklar artar.Sizde de ister istemez belli davranışlar gelişir: olgunlaşmak,korumacı olmak,rol alınmak,anlayışlı olmak,kıskanmak,paylaşmak...
Yani baba olma provasıdır abilik...
Hayatınız da ilk defa kendinizden daha fazla sevdiğiniz birinin olması demektir abilik...
Hani derler ya abisi olan kızlar hep güzel olur diye. Olacak tabi sevgi ile büyüyen kız güzelleşmez mi? Sahi bir gün bu kerata evlenecek demi? Al işte buyur burdan yak...