"...Büyüklerden ve küçüklerden her kim emin ve itimada lâyık ola, belki kâfirden bile ki akl-ı vâfir ola, meşveret olunsa caizdir." Paşanın verdiği misal son derece çarpıcıdır: Kadılardan birinin güzel bir kızı vardı. Şehrin cümle ayanı istediler. Kadı kararsız kaldı. Mecusî bir komşusu vardı. Ol kâfirle meşveret eyledi. Kızı kime verelim dedi. Kâfir eyitti: Ben İslam dinine yabancıyım. Meşverete nice lâyık olurum ki benden sorarsın, dedi. Kadı eyitti: Eğerçi dinden haberin yoktur, amma emin ve mutemed adamsın!
Akıl danışacak emin ve mutemet adamlarınız var mı? Onlara iyi bakın!"