Merhaba sevgili kitap dostlarım bugün sizlere sevgili yazarımız
Berna Nalbantlar kaleminden İki Köy Bir Şehir kitabı ile geldim. Bana çok dokunan, üzen hatta ağlatan bir okuma oldu. Aziz dedim vah çocuğum sen neler çektin, neler yaşadın içime dert oldun. Sanki hiç derdim yokmuş gibi birde sen eklendim yüreğime evet Aziz benden çok çok büyük olabilir ama
UMUT DİKİCİ ZAMANSIZ
Merhaba #kitapsever dostlarım Bugün sizlere harika bir öneri ile geldim. Yazarımız
UMUT DİKİCİ kalemimden özenle yazılmış @ikinciadamyayinevi tarafından çıkan #zamansız kitabı ile geldim.
Kitabımızın akıcı ve su gibi ilerleyen. Betimlemeleri ve duygu geçişleri çok iyiydi gözümde canlandı o eski istanbul sokakları.
Küçük köy aşağılarda zar zor görünüyordu oradan. Güneş ışıl ışıl, gökyüzü masmavidir, her yanda korkunç bir sessizlik vardır... İşte öyle anlarda bir yerlerin özlemi çökerdi içime ve dümdüz gidecek olursam, uzun süre yürürsem, ta gökyüzüyle yerin birleştiği yere kadar gidersem yaşamın gizemini orada bulacağımı, bir anda bizimkinden bin kez daha güçlü, gürültülü, yepyeni bir yaşamla tanışacağımı düşünür, orada içinde saraylarıyla, gürültüsüyle, kalabalığıyla, canlı yaşamıyla Napoli gibi büyük bir kent hayal ederdim...
onu gördüğümde nerede olursam olayım, bir yurt özlemi duyuyorum. çocukluğumun Ağustos güneşleri altındaki, harman yerlerinden toprak sıvalı, toprak tabanlı evlerin artık kaybolmuş serinliğine dayanılmaz
bir arzu duyuyorum. Çobanoğlu, unutulmuş eski bir rüyayı uyandırıyor içimde. yeni sürülmüş bir tarla, toprak kokusu, iki yanı ulu kavaklar dizili bir köy yolu, tarla dönüşü bir öküz arabasının üstünde yorgun yakılan bir cigara...bana "Bırak sinemayı, köyüne dön" diyor sanki. sanki yarın kendisi de dönebilecek. bu akşam evi toplaması gerekiyor.
Gelenekten Geleceğe Anadolu İrfanı
"Gelenekten Geleceğe Anadolu İrfanı" Yazar Mehmet Gözükara'nın, Ağustos 2022'de Gülnar Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu hikâye-derleme kitabıdır. Eser, üç yüz kırk dört sayfa hacmindedir. Hikâyelerde daha çok Elbistan, Elbistan köyleri, Afşin, Kahramanmaraş ve Aşşâ olarak
Od / Bir Yunus Romanı – İskender Pala
Od romanında İskender Pala, Yunus Emre’nin hayatının uzun bir bölümünde dervişliğe ve şeyhliğe kavuşmasını, şiirlerine dokunan bir ahenkle ele almaya çalışmıştır. Romanın başlangıcında Molla Kasım adında bir genç söze başlar ve Yunus’un dergâhına gidip onu tanıdığı günleri güzel bir girişle anlatmaya başlar.
1950’den başlayarak 1974 yılına kadar Anadolu’da kadının yaşamını anlatıyor. Toplumun kadına bakışını konu alıyor. Kadın bu toplumun temelidir. İster şehir de olsun isterse köyde olsun kadının omzuna binen yük her zaman fazla olmuştur. Sürmeli'de anlatılan köy kadının hayalleri ve sıkıntıları nasıl göğüslediğini, anne hasreti ile babasının yanında var olma mücadelesini ve evlilik ile değişen hayatını anlatıyor.Sürmeli’de konuşmalar yöresel şive ile yazılmıştır. Bu açıdan kültürel bir önemede sahiptir. Kadının var olma mücadelesidir Sürmeli. Gerçek yaşamdan kaleme alınan hikayede de yaşamın zorluğu ve kadının üzerindeki baba, koca ve toplum baskısı sonucunda sessiz kalmasını ve anne özlemi ile babanın kızına gösterdiği anlayışıda bulacağınız sıcak bir yaşamın acılarınada tanıklık etmiş olacaksınız.