Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

bla bla

bla bla
@kralicenintaci
İstikrarlı hayal hakikattir. Aynada yüzümü gördüm, bembeyazdı... Gözlerimse koskocaman... Hep uyanış, hem uyanışla mı geçecek ömrüm?
Le Cagot tembel bir sesle, "Evet, iyi bir hayat," dedi. "Ben çok se yahat ettim, dünyayı avcumun içinde çevirdim ve bir şeyi iyice anla dım. İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır. Bütün sorun, bu dengenin nasıl sağlanacağı. İn san bunu bellti varlıklannı yükseltip ihtiyaçlarının düzeyine çıkara rak yapabilir. Ama bu budalalık olur. Bunu yapmak, arada bir sürü doğa dışı şeyler yapmayı gerektirir. Pazarlık etmek gibi, çalışmak gi bi, çabalamak gibi. Öyleyse? Öyleyse akıllı bir adam dengeyi, ihtiyaç larını azaltarak, yani onlan varlıklarının düzeyine indirerek sağlar. Bunu yapmanın da en iyi yolu, bedava olan şeylerin değerini bilmek tir. Dağların, kahkahanın, şiirin, bir dostun verdiği şarabın, yaşlı ve şişman kadınların, Bakın bana! Ben elimdekilerle mutlu olmayı çok iyi bilen biriyim. Bütün mesele elimdekileri yeteri kadar çoğaltmak." "Le Cagot," dedi kaçakçılardan biri. "Bize uyurken düşünebileceğimiz bir hikaye anlatsana."
Reklam
(Bir İngiliz'in anlatacak güzel bir hikayesi oldu mu, 'onun sa yesinde yemek yer.' Çünkü Bask kültürüne göre, şölenin tadını çıka ran her zaman dinleyen olurdu.)
Bask dağlarına alışkın kişiler kapkara gece lerde bile dolaşabilirlerdi. Yanaklarına değen rüzgar onlara karşıda ki engelin türü hakkında fikir verebilirdi. Yuvarlanan bir çakıl yerin eğimini anlatabilirdi. Hem karanlık hiçbir zaman mutlak olamazdı. İnsan gözü kesinlikle gökyüzünün bir yerinden biraz ışık almayı başarırdı nasılsa.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bencil bir şair olarak sesin yeraltındaki yankı ve tit reşiminden hoşlandığını ileri sürerdi hep. Hel aslında Le Cagot'nun çıkardığı gürültülerin ikinci bir amacı olduğunun farkındaydı.
"O dağlardan kurtulmanın, oraya girmekten daha zor olabileceğini de düşündün mü?"
Reklam
"Beni her aptallık rahatsız eder.
"1967'den bu yana bazı Yahudi militan grupların işlerini parasız üstlenmiş. Bunun nedeni, bir avuç insanın çok kalabalık gruplara karşı koyma savaşına duyduğu sapkın hayranlığa dayanıyor."
Çayı bardaklara sarsak hareketlerle, evcil bir ayıymış gibi boşalttı. Sanki zerafetten nasibi olmamak erkekliğin kanıtıymış gibi.
Herhalde bir fotoğraf makinesinin merceğiyle izlenmek, dürbünlü tüfekle izlemek gibi bir his olmalı. Tam deklanşöre basılacağı anda, sanki tetik çekiliyormuş gibi hissediyor."
Demek ki yakınlık duygusu hareketsiz cisimler için de geçerliydi.
Reklam
Sürenin çoğunda kendinde değildi. O zaman seyirci Nicholai, oyuncu Nicholai'ye acıyor, ama ona yardım etmek elinden gelmiyordu.
Nicholai içini çekti, hayır anlamında bir işaret yaptı. Amerikan askeri zihniyetiyle iki yıl iç içe çalışmıştı ama bu zihniyetin gerçekleri evirip çevirip ille belirli kalıplara uydurma çabasını hala anlayamamıştı.
Japonlar'ın en büyük kültürel kusuru, duygularını ifade ederken duydukları rahatsızlıktı. Bir kısmı hislerini taş gibi bir sessizliğin ar kasına saklarken, diğerleri ya aşın terbiyenin ya da aşırı minnet ve ya üzüntünün arkasına gizlenmeye çabalardı.
Aklına eski bir atasözü geldi: Sert işleri kim ler yapmalı? Yapabilenler.
Oha yazarın aldığı önleme bakın!
* Bu kitap boyunca Nicholai He! birçok kez Çıplak Elle Öldürme yöntemlerinden yararlanacak, fakat bu yöntemler hiçbir zaman ayrıntılı biçimde tarif edilmeyecektir. Yazar daha önceki bir kitabında tehlikeli bir dağa tırmanma yöntemini ayrıntılı olarak anlatmıştır Bu kitabı filme alma sırasında yetenekli genç bir dağcı kaza sonucu düşerek ölmüştür: Daha sonraki bir kitabında ise yazar; iyi korunan bir müzeden bazı tabloların nasıl çalındığının, ayrıntılarına girmiş, kitabın İtalyanca çevirisi piyasaya çıktıktan bir süre sonra Milano Müzesi'nden üç tablo, anlatılan yöntemle çalınmış ve bulunduklarında ikisinin onarunı yapılamayacak şekilde tahrip edilmi.ş olduğu görülmüştür. Şimdi de, basit sosyal sorumluluk duygusu yazara, bir avuç okuyucuyu çok ilgilendirse bile, işin acemisi olanlara veya işin acemisi olanlar tarafından bazı zararlar verilmesine sebep olmamak için, ayrıntılara hiç girmeme yolunu seçtirmektedir. Aynı düşünceyle yazar bu kitabında bazı ileri cinsel teknikleri de kısmen gölgede tutmaya çalışacaktır. Çünkü bu teknikler de, konunun tecrübesine sahip olmayanlar için kesinlikle acı verici ve büyük ihtimalle tehlikeli olabilecektir.
630 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.