Hayatımızın akışında önemli bir rol üstlenecek, yonumuzu değiştirecek seçimleri etkileyecek ya da belirleyecek insanlarla yollarımızın tesadüf eseri kesiştiğini düşünmek ne garip. Belki de tesadüf değildir. Karşımızdaki insanın, bilinçli ya da bilinç­ siz, gitmek istediğimiz yöne bizi itekleyeceğini seziyor olabilir miyiz? Belki davete icap etme sebebimiz budur. Karşımızdaki insanın yürümek istediğimiz yoldan bizi döndüreceğini, karşı­mıza engeller çıkaracağını hissedince onu yeniden görme isteği duymuyor olabilir miyiz? Tek bir kişinin, sırf geçmişte ona da­ tanıştık diye kriz anlarında davranışlarımızı yönlendirebileceğini ve bunca önem taşıyabileceğini düşünmek garip.
Bilimsel devrimler, kendilerinden önce gelen kriz dönemiyle kendilerini gösterirler. Bu dönem sırasında artan sorular ve bulunamayan cevaplar baskısıyla var olan paradigmanın artık ihtiyaca cevap vermediği anlaşılır.
Sayfa 50 - Caretta KitaplarıKitabı okudu
Reklam
Jan için eşinin yanında olması, her şeyden daha önemliydi. Eşinizin baskın sevgi dili hediye almaksa, kriz anlarında ona verebileceğiniz en güzel hediye ve sevginizi ifade edebileceğiniz en etkili yol, onun yanında olmaktır. Böylelikle bedeniniz, sevginizin bir sembolü haline gelir.
Sayfa 99 - Koridor YayınlarıKitabı okuyor
Tarihi okumak, özellikle kriz dönemlerinde hem ufuk açıyor, hem de geçmiş tecrübeler ışığında yeni açılımlar geliştirmeye yarıyor. Keşke daha fazla okusak...
Sayfa 155
"... Varoluşsal kriz modern toplumlarda normaldir; insanlar istediklerini yapmak yerine onlara söyleneni ya da başkalarının yaptıklarını yaparlar. Genellikle onlardan beklenenler ile ekonomik güçle, fiziksel hazla ya da hislerini uyuşturarak, kendileri için istedikleri arasındaki boşluğu doldurmaya çalışırlar. Bu onları intihara bile sürükleyebilir. Mesela iş haftasının zorunlulukları ve taahhütleri olmayınca kişi ne kadar boşta kaldığını görür ve pazar günü nevrozu ortaya çıkar. Kişinin bir çözüm bulması gerekir. Bilhassa amacını, yataktan çıkmak için bir sebep, yani ikigaisini bulmak zorundadır."
"...Kriz çıkmayan bir hayat beklentisi, gerçekçi değildir. Yaşam döngüsünde rahatlık huzursuzluğa, gece ise gündüze döner. Mühim olan kişinin, huzursuzluk verici durumun ortasında kendine dayanak noktası bulabilmesi ve yeniden toparlanabilmesidir..."
Reklam
Evlilikte kişilerin gerçek kimlikleri ve kişilikleri kriz sırasında ortaya çıkar.
İnsan hayatında sadece bir kez böyle konuşup içini döker ve sonra da kriz geçirir.
Sayfa 150 - Panama yayıncılık-klasiklerKitabı okudu
Kederden uzak durmaya çalışmak..
Kederden uzak durmaya çalışmak bir süre için mutsuzluk­la sürdürdüğünüz savaşı kazanmanızı sağlasa da, keder, enin­ de sonunda yeniden atağa geçer; hem de bazen en beklemedi­ğiniz bir anda gelip sizi bulur. Birçok insan kendisi için önem­li olan birini ya da bir şeyi kaybettiği zaman yas tutmaz; ondan “güçlü” olması beklenir ya da kendisini bir başkasına bakmak zorunda hisseder, o kişinin sorumluluğunu üstlenir. Zamanın­ da yas tutmayan bu insanlar bir gün mutlaka duygusal bir kriz yaşayacaklardır. Hatta bu kriz ve yıkılma basit, günlük bir olay üzerine bile olabilir. Ancak geciktirdikleri bu kederi hissedip yasını tutabildikleri zaman kendi ayakları üzerinde durabilecek duygusal iyileşmeyi yaşayabilirler. Yasın bir başlangıcı, ortası ve sonu vardır ve hepimiz bu aşamalardan geçmek zorundayız. Gerektiği zaman yas tutmazsanız, o keder sizi bırakmaz ve ha­yatınız boyunca kendinizi iyi hissetmenize engel olur.
Sayfa 234 - İletişim Yayınları / 5. Baskı 2015, İstanbul - Çeviren: Ahu TerziKitabı okudu
Demokrat Parti'nin başlattığı ve bugüne kadar gelen siyaset anlayışı, rant ekonomisine dayandığı için ekonomik sorunlara çözüm üretemiyor, ortalama on yıl geçmeden ülke derin bir ekonomik krize giriyor, her krize girdiğinde askeri müdahale veya darbe ile yeniden düzenlemelerle kriz aşılmaya çalışılıyordu. Ancak bu süreçte sadece ekonomi şekillendirilmiyor, iç ve dış siyaset de ABD tarafından yönlendiriliyordu.
Reklam
Kriz dönemlerinde hepimiz kimleri sevdiğimize tekrar tekrar karar vermeliyiz.
Sayfa 5 - FRANK O'HARA
Türkiye'de birçok kriz yaşandı ama bence bugün en büyük aksaklık halkın reaksiyonudur. Yani halkın iktidara gösterdiği iltifat, beni ilk kez ciddi bir ümitsizliğe sevk etti. Benim gördüğüm, halkın rasyonel ve akılcı bir yaklaşımı yok.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ne olup bit­ tiğini anlarsak olanları değiştirmeye başlayabiliriz. Yazar Jarnes Baldwin -benim gözümde yirminci yüzyılın en büyük yazan- şöyle diyor: "Yüzleştiğiniz her şeyi değiştiremezsiniz, ama yüzleşmeden hiçbir şeyi değiştiremezsiniz."' İnsan elinden çıkma bir kriz bu, yine kendi ellerimizle çözülmesi mümkün.
Sayfa 22 - Metis Yayınları
Popüler kültürde büyük başarılara imza atmış insanların, mesela büyük şirketlerin kurucularının hayat hikayelerinde genellikle hep buna benzer bir kaosa düşme hikayesi olması boşuna değildir. Aile sorunları, maddi zorluklar, okuldan atılmalar, savaşlar ve daha birçok benzer kriz, "hazırlıklı" bazı zihinleri yepyeni imkanlarla tanıştırmaya vesile olur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.