Klasik modern sanat hakkında genel bilgi sahibi olmak nispeten kolaydı. Birbirini izleyen sanat akımlarının kolayca akılda kalan isimleri bir inci kolye gibi dizi dizi canlanırdı zihnimizde: Ekspresyonizm, kübizm, sürrealizm... Bu sıralamayı ezbere bilen, resim dersinde parlak bir öğrenci olurdu ya da taşralı akrabalarını etkilerdi. Oysa bugün ne dönemsel sanat akımları var ne de sanatın nasıl biçimlenmesi gerektiğine dair bir kurallar dizgesi
İnsanlar bir şeyleri düşündükleri kadar nesnel biçimde görüp duymazlar. Görsel ya da işitsel bilgiler zihne girerken; tecrübeler, düşünceler, şartlar, vahşi fanteziler, önyargılar, tercihler, bilgiler, farkındalık ve zihnin sayısız diğer faaliyeti aracılığıyla bozulur. Pablo Picasso'nun sekiz yaşında yaptığı çıplak adam çizimi olağanüstüydü. On dört yaşında yaptığı Katolik cemaat töreni tablosu çok gerçekçiydi. Ancak sonra en iyi arkadaşının intiharının ardından yaşadığı ve Mavi Dönem olarak bilinen yıllarında tabloları mavinin gölgesine bürünmüştü. Sonrasında yeni bir aşka yelken açmış, Kırmızı Dönem'de parlak ve renkli resimler yapmıştı. Afrika heykellerinden etkilenerek kübizm akımının bir parçası olmuş, ardından neoklasik tarza dönmüş, sürrealizmle devam etmiş ve nihayetinde ünlü Ağlayan Kadın ve Guernica tablolarını yapmıştı. Bu sanat eserleri dünyayı Picasso'nun gözünden aktarıyordu. Her biri Picasso'nun zihin süzgecinden geçenlerin sonucuydu.
Sayfa 175 - PdfKitabı okudu
Reklam
“1910-1912 yılları arasındaki dönem analitik (çözümsel) kübizm olarak adlandırılır. Biçimler önce parçalanmış sonra çözümlenmiştir. Tek renkliliğe kadar giden bir süreç yaşanmıştır.”
Sayfa 104 - boyut yayınKitabı okudu
Kübizm
“Pablo Picasso ve George Braque'ın 1907 ve 1914 yılları arasında gerçekleştirdikleri resimlerle ortaya çıkan bu akım 20. yüzyılın en etkili akımlarından biri olarak anılır. Cezanne'ın Picasso'ya yazdığı bir mektupta doğayı küre, koni ve silindir olarak algılaması öğütlenir. Picasso ve arkadaşları bu öğüde harfi harfine uymaya karar verdiler. Resimlenecek nesne dokunulduğunda hissedilen tüm hacmiyle resmedilmeliydi. Örneğin bir kemanı önden görmenin yanı sıra, sağdan ve soldan da bakıyormuşçasına diğer kenarlarını tuval yüzeyinde göstermek gerekiyordu.”
Sayfa 102 - boyut yayınKitabı okudu
Georges Braque ile birlikte Kübizm akımının (nesneleri geometrik biçimlerde gösteren bir sanat akımı) öncüsü sayılan Picasso, bir gece evine dönerken kapıda evine girmeye uğraşan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat kalmadan hırsız kaçar. Derhâl evine giren Picasso, hırsızın resmini çizerek polis merkezine gönderir. Bir hafta sonra ünlü ressama şu bilgi verilir: "Sayın üstat! Gönderdiğiniz resim üzerine çoğu sakat olmak üzere yirmi kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır."
Elma YayıneviKitabı okudu
Dadacılar ve Gerçeküstücüler, tek başına biçimsel yeniliğin sanat için bir temel sağladığı düşüncesinden -ki ister istemez Kübizme içkin bir düşüncedir- son derece rahatsız olmuşlardı. Her ne kadar Kübizm sanatının amacı izleyenlerini şoke etmek ya da kafalarını karıştırarak gerçeklikle olan ilişkilerini yeniden düşünmeye sevk etmek olmuşsa da, nihayetinde 'özerk' bir sanattı - sanat için sanat.
Reklam
İnsanlar bir şeyleri düşündükleri kadar nesnel biçimde görüp duymazlar. Görsel ya da işitsel bilgiler zihne girerken; tecrübeler, düşünceler, şartlar, vahşi fanteziler, önyargılar, tercihler, bilgiler, farkındalık ve zihnin sayısız diğer faaliyeti aracılığıyla bozulur. Pablo Picasso'nun sekiz yaşında yaptığı çıplak adam çizimi olağanüstüydü. On dört yaşında yaptığı Katolik cemaat töreni tablosu çok gerçekçiydi. Ancak sonra en iyi arkadaşının intiharının ardından yaşadığı ve Mavi Dönem olarak bilinen yıllarında tabloları mavinin gölgesine bürünmüştü. Sonrasında yeni bir aşka yelken açmış, Kırmızı Dönem'de parlak ve renkli resimler yapmıştı. Afrika heykellerinden etkilenerek kübizm akımının bir parçası olmuş, ardından neoklasik tarza dönmüş, sürrealizmle devam etmiş ve nihayetinde ünlü Ağlayan Kadın ve Guernica tablolarını yapmıştı. Bu sanat eserleri dünyayı Picasso'nun gözünden aktarıyordu. Her biri Picasso'nun zihin süzgecinden geçenlerin sonucuydu.
Sayfa 175
Eğer 20. Yüzyılı niteleyen bir şey varsa, o da, bütün araçları ve görüşleri deneyebilme özgürlüğüdür. İfadecilik, Kübizm ve İlkelcilik akımları, zaman içinde düzenli bir biçimde ortaya çıkmamış, daha çok sanatçının imgeleminde kesişen ve birbirini etkileyen üç seçenek olmuştur. Önceki yüzyıllarda üslupların birbirini izlediğine bizi inandıran şey belki de, aradan uzun bir zaman geçmiş olmasından ileri gelen bir görme yanılsamasıdır. Bu kitapta ayrıca şunu da gördük; Gotik’le Rönesans, birbiri ardından gelmemişlerdir. Tersine, bu iki akımdan hangisinin başı çektiğini söyleyemeyeceğimiz evreler olmuştur kuşkusuz. Oysa sabırsız okur “cilik, izm” üzerinde her şeyi bilmek ister.
Sayfa 482Kitabı okudu
Başlıca modern sanat akımları hangileridir?
Kronolojik olarak sıralamak gerekirse; izlenimcilik, post-izlenimcilik, fovizm, ekspresyonizm, kübizm, fütürizm, konstrüktivizm, dadaizm, sürrealizm, soyut ekspresyonizm. Bunların dışında bir akım olarak değerlendirilemeyecek ama ayrı bir başlık altında incelenmesi gereken Soyut Sanat'ı da sayabiliriz.
Avangardlar, Fütürizm, Kübizm, Dada, Sürrealizm, varoluşçuluk, vahşet tiyatrosu, absürd tiyatro, Oulipo, kavramsal sanat, hepsi bir şekilde Jarry'den ve onun patafizik edebiyatından beslenir. Üstelik Breton'un dediği gibi, "Jarry'den sonra, uzun zamandır zorunlu görülen sanat ile hayat arasındaki ayrıma meydan okunmuş ve nihayetinde bu ayrım ilke itibariyle yok edilmiştir."
Sayfa 11 - ÖnsözKitabı okudu
201 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.