Müslümanların bu teslimiyetine ve imanına hayran kalmamak mümkün değildi. Bizim toplumumuz için din haftanın bir günü kiliseye gelmekten ibaretti, bu Müslüman insanlar için ise "din" hayatın kendisiydi. Din ile hayatı ayırmış değillerdi bizler gibi çünkü dinleri onların hayatlarındaki her şeye yön veriyordu.
Sayfa 50
Her insan rabblaştırdıklarından (tanrılaştırdıklarından) arınarak Rabb'ini bulmak ve kulluğunu hatırlamak için bir yolculuğa çıkmalı. Kah kalbinin derinliklerine olmalı bu yolculuk, kah Rabb'inin bereketli kıldığı şehre... İnsan, kah ufukla raks eden deryanın taşkın ve serin sularına atmalı kendini, kah kızgın çöllere...
..yani kızacak ne var ki?
Tin'in muhafızın ayağındaki yeni sandaletler
hoşuna gitmişti.Bir süre düşündü daha sonra
sanderetleri muhafızın ayağından çözdü kendi
ayağına giydi.
"Kızma bana, al bunlar da senin olsun. Değiş tokuş yaptık, bunda kızacak ne var ki? dedi."
Sayfa 17
.
İsa aleyhisselam"
"Kötülüğe karşı iyilikle savaşan,kimselerdeniz."
.
Sayfa 26
desene kibir abidedi :(
.
"Tahtında oturmakta olan İmparator'un kibrini
ayağının altına koysak başı Arş'a değerdi."
.
Sayfa 35
gerçeği hiçbir karanlık, perdeleyemez
.
".. Hakikatin aydınlığını, zindan karanlığı ile örtemezsin"
.
Sayfa 39
.
Rahip:"Tanrı'm benim bu imtihandan geçebilmemi nasip eyle.Beni kurtarılmışlar,
arınmışlar ve huzura kavuşmuşlar arasına kat." diye dua etti.
.
Sayfa 41
ALLAH'a giden yol surları aşar..!
.
Rahip:"Surları aşarak şehre girdiğini tahmin ettiğim «Ezan sesi» ,insanı büyüleyen bir güzelliğe sahipti."
.
Sayfa 49
Ulu Mabet'i bana sat.
Rahip:Sordu teyit etmek istercesine sordu:Ne?
Sultan terkrarladı: "Ulu Mabet'i bana sat."
Rahip:"Tanrı'ya ait olan bir malı size satamam.
Eger satarsam bunun vebalini Tanrı'ya veremem"
Rahip:Tanrı,Şehri size teslim ederek zaten Ulu
Mabet'i size armağan etti.
Ulu Mabet'in Camiye çevrilmesi düşünülemez
Bu sizin hakkınınızdır, Şahadet hakkıdır.
Bu Mabet artık fethin nişanıdır.
Bu Mabet yakında İslam'ın Şiarlarından olacaktır.
Sayfa 59
Sultan:
"Ben Ulu Mabet'i şahsıma adına satın almak
istiyorum.
Rahip;
"Hımm..Bir Mabet'i bir şahsa satmak nasıl olur ki?
Bilmiyorum ama görüyorum ki siz bu konuda
çok kararlısınız.
O halde satın almak istediğiniz bütün parayı
burada bulunan halka dağıtın.
Bende size Mabet'in anahtarını size teslim edeyim.''diyrek oradan ayrıldı.
Sultan ,Rahibin dediğini yaptı .
Orada bulunanlara herkese her birine hesaplanan miktar altın verdi.
Sayfa 60
.
Rahip:,Rüyasında ulu Mabet'in önündeydi.
Bu ses Müslümanları ibadete çağıran Ezan-ı
Muhammediye idi.Ezan-ı Muhammediyenin
okunması ile Ulu Mabet'in kapısındaki güneş
gören bir buz gibi erimeye başladı.
.
Sayfa 61
Rahib'in Rüyası: Müslümanların bir halka oluşturup Kur'an'ı Kerim okuduklarını gördü.
Onlara yaklaştıklarında şu ayeti oluyorlardı:
"Onların çoğu şirk koşmadan ALLAH'a iman
etmezler (İmanlarına az çok şirk karıştırırlar)
(Yusuf Süresi 106.Ayeti Kerime)
Sayfa 62
Kim pişman olmaz ki, günahlarından?
Yeşil gözlerine sürme benzeri bir şey sürmüştü SARKIT.
"Boyalı yüzündeki mahzun ifade işleği günahları ele veriyordu sanki."
Kimbilirdi Rabb'ından Magfiret için gelmişti
Rahibin beraberindekilerden biri bu sakiti bir
gece vakti günah işlenen bir yerde göründüğü
söylendi.
Rahip yerde çaresizce oturan sakite
tiksinircesine baktı.
Sayfa 68