“Uzaklaşma” Cumhuriyet döneminde iyiden iyiye keskinleşir. Bu dönemle birlikte Kemalist kadro kendilerini Batı medeniyetinin bu topraklardaki taşıyıcıları olarak konumlandırır. Bu anlatıda halkın (İslâm) kültürü ve geçmişin mirası, yeni kültür (yeni insan) yaratımı adına vazgeçilebilir veya yok edilebilir yükler olarak kurgulanır. Bu radikalliği ile Kemalist devrim, Osmanlı modernleşmesinden, hatta İttihat ve Terakki anlayışından bile ayrışacaktır. Artık ilerlemek için Batılılaşmanın bile ötesine geçilmiştir. Batılılaşmak (veya Doğu'dan uzaklaşmak) için Batılılaşılır. İsmet İnönü'nün anlatımıyla: Harf inkilabı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Okuma yazma kolaylığı Enver Paşa'yı tahrik eden sebeptir. Ama, harf inkilabının bizde tesiri ve büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk.” Öyleyse denilebilir ki bir ölçüde Osmanlı'dan miras aldığı şekliyle, Kemalizm, kendi dünyasında bir “aşk-nefret” dikotomisinde kurduğu iki “fantezi” üzerinden işler. Bunlardan biri “Batı” olarak tanımlanacak bir yapıdır,” diğeri ise, kendi içinde pek çok farklılık barındıran “halk”.
Sayfa 117Kitabı okudu
(5816) KEMALİZM, SİYONİZM ve TÜRKÇÜLÜĞÜN TEMELLERİ...
- Türkiye'nin İsrail'i kabul etme hususunda "sıraya girmesi" mecburî miydi? - Türkiye'nin kabul etme hususunu ayrı değerlendiriyorum. Türkiye çok daha eski tarihlerden itibaren Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden dönemde Siyonizm davasına o dönemin uluslararası siyasî dengeleri icabı çok fazla belli etmemeye çalışarak can-u
Sayfa 9 - 10, 11, M.Taha İnci, Tarihçi Said Alpsoy ile mülakat, Kemalizmle Siyonizm Arasındaki Karşılıklı Sevgi, Ontolojik Kökenlere dayanıyor!Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı yönetimindeki Türk olmayan Müslümanların tabi oldukları şartları ve bir ayırıma uğrayıp uğramadıklarını ortaya koymak için ünlü Arap tarihçisi Zeine N. Zeine'in tanıklığına başvuracağız: "(Arap Türk'den nefret eder ve güvenmezdi, Türk'de Arap'tan nefret eder ve güvenmezdi) türü yargılar son derece abartmalıdır ve
Sayfa 23 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Garp medeniyeti terkibine karışan çeliği hazmedemiyor kusmak istiyor.
Bu, esasında, Şark ve Garp meselesidir. Avrupa'da hâlâ şiddetle münakaşa ediliyor. Fakat ben her tasnifin tehlikelerini bilirim. İkiye, üçe, beşe ayırmak daima korkunçtur. Unsurları tetkik ederken terkibin mahiyeti gözden kaçar. Kültürleri ve medeniyetleri tasnif ederken, "Şark" ve "Garp" enmuzecleri ararken beşerî
Sayfa 117 - Ötüken, 80. BasımKitabı okudu
Bazı insanlar da Türk-Arap kardeşliğinden dem vuruyorlar, hatta aynı milletten olmaktan söz ediyorlar... Aynı soydan gelmek, ya da tarih boyunca kültür ve kader birliği etmek dışında hiçbir ulusla kardeş olunmaz, illa ki çıkarlar çatışır... Her ulus kendi menfaatini daha önde görür. Tarih boyunca da öyle görmüştür. Orta Çağ'da da böyle
Reklam
179 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.