Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir düşündüğün bir düşündüğünü tutmuyor Raistlin.
Kendilerini ısırmaya çalışan ejderhalarla dolu, kanlı suda ilerlemeye çabalayan iki kişinin sesini duydu. Karanlığa rağmen kim olduklarını biliyordu. Biri iyi bir adam, iyi bir kardeş, hak ettiğinden çok daha iyi biri olan Caramon'du. Diğeri ise Berem Hepadam'dı.
Kadını, bu karanlık yere aşkı getirmişti ve ışığı artık daha da parlaktı. Aşkı kendisine aitti ve eğer Tanis buna karşılık vermezse, bunun bir önemi yoktu artık. Aşkı onu güçlendiriyor, ulvileştiriyordu. Bir kişiye olan sevgisi, kalbini herkesi sevmeye açmıştı.
Reklam
Esir olan Laurana'nın gerçekten özgür olan tek kişi olması garipti.
İzlenen bir tencerenin asla kaynamayacağı sözünü bildiğinden başka bir işe koyuldu.
"Benimle gurur duyardın, Sturm," dedi Raistlin. acıyan bir boğazı rahatlatmaya yarayan karışımı kaşık kaşık bir kavanoza doldururken. "Bir nebze de olsa onurum varmış gibi gözüküyor."
Reklam
Rüyasında, her zamanki gibi, Caramon'u gördü. Ancak bu sefer Raistlin'i kasap bıçağıyla dürten bir kender vardı Caramon'un yanında.
"Sanırım hançerinizi geri istiyorsunuz. Emin olmak için, onu bana tarif edebilir misiniz? Ayırt edilmesini sağlayacak özellikleri var mı?" Raistlin sabırla tarif etti hançerini ve ağzında ufak bir çentiğinin olduğundan bahsetti. "Cesur bir kaçış sırasında mı oldu, efendim?" diye sordu Snaggle ilgiyle. "Bir trolle mi dövüşüyordunuz? Yoksa goblinlerle mi savaşıyordunuz?" "Hayır," dedi Raistlin, olayı gülümseyerek hatırlarken. "Kardeşim ve ben, bıçak fırlatmaca oynuyorduk..."
Kötü olmaya çalışan birine göre fazla hayalperestsin kardş
Neraka'ya gelişi planladığı gibi olmamıştı. Büyünün koridorlarından ilerleyerek tapınağa girmeyi özellikle seçmişti. Tapınağın içinde maddeleşerek buna tanık olanları huşu ve şaşkınlık içinde bırakmayı ummuştu. Rahipler onun büyülü gücünden o kadar etkileneceklerdi ki, onu doğrudan İmparator Ariakas'a götüreceklerdi ve o da dünyayı fethederken Raistlin'in kendisinine katılması için yalvaracaktı.
Reklam
Raistlin'in gözleri yandı; boğazındaki boğucu his eski hastalığından kaynaklanmıyordu. Nefesinin kesilmesinin nedeni duyguyla, kayıp ve yalnızlıkla suçluluk, keder ve pişmanlıkla dolan kalbiydi.
"Buna pişman olacaksın," dedi Fistandantilus. "Listeme eklerim," dedi Raistlin
Bu çocuk salak ya.
Kara Kraliçe kısa bir süre sonra zaferini kutluyor olacaktı. Raistlin, kadın muzafferane bir edayla yürürken sokağın köşesinde durmayı planlamıyordu. Tören alayını kendisi yönetecekti.
Olanların %80'i için Flint'i suçlayabilirim artık. Tebrikler güzel kardeşim.
Raistlin gözlerini kapattı. Hiç şüphe yoktu. Tasslehoff Burrfoot ve Flint Fireforge. Eski dostları. O ikisi, kendisi ve Caramon büyürken onlara göz kulak olmuşlardı. Raistlin, onların, Flint, Tas ve Sturm'ün hâlâ hayatta olup olmadığını düşünmüştü sık sık. Nasıl olup da Palanthas'ta bulunduklarına şaşırdı. Acaba ne maceralar getirmişti onları buraya? Meraklanmış ve şaşırtıcı bir şekilde, onları gördüğüne memnun olmuştu. Başlığını çıkartarak, kendisini onlara göstermek için banktan kalktı. Sturm ve Laurana'yı, altın saçlı Laurana'yı soracaktı onlara. "Sinsi öldüyse iyi olmuş," dedi Flint acımasızca. "Tüylerimi diken diken ediyordu."
Genel olarak ben;
Ancak artık onları düşünmeyi bırakması gerektiğini kendisine söylerken bile onları düşünüyordu.