Sessizce durup bekliyorum
Bir şey olur mu diye
Sessizce, kıpırtısızca
Bir şey olur mu
Olacak mı
Ve onun ne olduğunu da
Bilmiyorum
Ama sessizce
"Yürümek nasıl da ağır,
Yürümek nasıl da tenhâ,
Ama kuşlar uçuyor göğünde düşlerimin.
Ama bahçeler yeşil.
Dağ çılgın, ova sarhoş.
Ben bu illerde meczup ,
Ben bu yolculuğun son elçisiyim,
Can toprakta tohum,
Can denizde kum,
Başarmak istiyorum.."
Nurullah Genç..
Söyle Bana Hindiba
youtube.com/shorts/fl2QZob1...
"...Bu yorgun yüreklinin durumu mutluluk bağının çimenlerinde virdi dallarının üzerinde terennüm eden, afiyet yoluyla üns ve hürriyet atmosferinde teşbih ve tehlil ile kanat çırpan, ibadet ünsiyeti ırmağında zikir incileri delip işleyen, her an ünsiyet atmosferinde kutsal kuşlarla zaman atmosferinde marifet yolunda yürüyen kuşa benzer...Böylesi binlerce farklı şekilde hoş sakıyan bir bülbül ansızın sınama avcısının ağına düştü, vuslat yeminine erişme umuduyla gül bahçesi yüzlü sevgilinin dikenliğinde, yalnızca onun dertleriyle dertlenme meclisinde kaldı."
Tükendim göğe bakan sevgilinin yâdında
Tenhayım,tenhâsında kuşlar uçan bir evin...
Sayfa 39Kitabı okuyor
Her gece üzüntüden yastığa baş koyunca,
Umutlarımızdan birazını daha tüketiriz.
Keşke mumun kelebeği gibi yansam da
Sonunda yanıp kendimden kurtulsam...
Ahmed-i Gazzali
some balık burcu problems..
Keyfim kaçmış, üzgün, ağlamaklı gibiydim. Canım bir taraftan acı bir türkü söylemek çekiyordu.
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hayat..
Günler hep böyle geçecek, güneş hiç batmayacak, neşe de keder de hep aynı kalacak sanırız. İnsanoğlu aldanıştadır. Güneş batar, yağmur kesilir, kuşlar yuvalarına çekilir. Hiç ummadığın anda bir dalga gelip kayığı devirir.
"Öyle sevdim ki seni
Öylesine sensin ki
Kuşlar gibi cıvıldar
Tattırdığın acılar."
Hasretiz bir kanat şakırtısına
Mavi gökte kuşlar yine uçar mı
Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan Dönmeyen gemiler olduk açıktan
Adımızı soran, arayan var mı
Gel, sen ben ol. Eğer ben sen olursam, o zaman sevgili gerekir. Aşık artınca, ihtiyaç da artar. Sen, ben olduğunda sevgili artar. Her şey sevgili olur aşık değil; her şey naz olur, niyaz değil; her şey elde olur ihtiyaç kalmaz; her şey zenginlik olur fakirlik değil; her şey çare olur çaresizlik değil."
Camları buğulu bir kahvenin içinde elleri nasırlı, yüzleri güneş ve rüzgarla çizgili insanların arasında, bugünü de bir günah, daha doğrusu bir kötülük işlemeden bitirecektim.
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bir sigara, bir adaçayı, bir kağıt oyunuyla rüzgarlı günü bitirdikten sonra yatağıma yeni doğmuşçasına günahsız, hatıraları kova kova; iyileri, kahramanları, namusluları, hak yemezleri, alınteriyle sert tabiattan kavga ve dostlukla ekmeğini çıkararak, birbirlerine fedakarlıklar ederek yaşayanları seyirden duyduğum hazla derin ve rüyasız bir uykuya dalacaktım.
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor