İnanmadığım doğruların sadece bir tanesine bile inanmış olsaydım her şeyi bitirebilirdim. İtikatım yüksek olsa imtihan der 5 vakit namaza başlar mutlu ederdim Tanrıyı ve ailemi.
Tanıdığım herkesten zamanla iğrenmeseydim eğer, yeni insanlar tanımaya çalışır bitirebilirdim bu münzeviliği.
Düzenli şekilde yapabildiğim iki şey sadece istikrarlı şekilde bitirdiğim sigara paketleri ve yazı yazmak olmasa, hayata alışmaya çalışıp bırakırdım kaderin eline ipleri.
İyi ki varsın yalanına sadece bir kere inanmış olmasaydım, bunu diyen herkese karşı lades olurdum.
İnandığım yanlışların sadece bir tanesine bile inanmamış olsaydım insanlığı kurtarırdım.
Her şey algılayabildiğim kadar olmasaydı nasıl çocukların öldürüldüğü bu dünyada durmaya devam ederdim?
Biliyorum, her şey benim bilincime göre hareket ediyor, çok sarhoş olduğum bir gece sözleşme imzaladım Tanrıyla, o yüzden susuyorum bu acılara. Sözleşmeyi ihlal edersem benden önce sevdiklerimi alacak yanına o yüzden kusmuyorum insanlara bu acıları. Bir kere denedim ve aslında hiç yanımda varolmayan O’nu aldı. O yüzden sözleşmeye uyacağım. İnandığım yanlışlarım bunlar biliyorum, inanmadığım doğrularım buna itti beni. Sözleşmenin süresinin biteceği tarihi bekliyorum, Tanrı o tarihi doldurmam için kalemi bende bıraktı, bu kalemle yazıyorum yazılarımı, hazır olduğumda bitiş tarihini de bu kalemle yazacağım.