Üçüncü ırkın ortalarındaki tanrısal hermafroditler veya diğer isimleriyle "Kutsal babalar'', irade ve yoganın yardımıyla oğullar yaratırlar. Yarattıkları bu varlıklar en üst Agnishvat taların enkarnasyonu için en uygun bedenlerdir. Çünkü kendi öğretmenleri (guruları) olacak bu Agnishvattalar, "şimdiki ve gelecekteki tüm Arhat ve Mahatmaların büyük ataları, ruh sal ataları" idi. Yoga ve İradenin bu çocuklarının Yedinci ırka gelindiğinde kendine benzer olanlarla birlikte akıldan do ğan oğulları yaratacakları ifşa edilmiştir.48 Bu aynı varlıklar Üçüncü ve Dördüncü ırkın sonlarındaki evrimi yönettiler ve ahlaki düşkünlüğe batan Atlantis'in oğullarına öfkelenerek tüm kıtayı sulara batıracak felaketi tertiplemekten geri dur madılar. Onlar her zaman insanlığın evrimini yöneten ve bu evrime katkı sağlayan kozmik güçleri düzenleyen Tanrısal
üstatlar olarak bilindiler. İnsanlığın ruhsal ve sosyal gelişi mine sanat ve bilim öğretileriyle destek olan ilk kral sülale leri en üst Agnishvatta atalarına mensuptu. Eski halkların efsanelerinde bahsi geçen Titan Kabiriler de onlardı. Kasius Ermon'un onlara verdiği isimle "Onlar gerçekten de 'ulu, iyi liksever ve kudretli tanrılardı" der Helena Blavatski. Tiva, Kor ve Demetra'da Kabirilerin kendi tapınakları vardı; Memfis'te rahiplerin dışında hiç kimsenin girmeye cüret edemediği kut sal bir tapınakları bulunuyordu