Ölçü niyetten haber verir gönülden haber verir ruhtan haber verir Kendini sev önce sonra müşteriyi Sev sattığın elma ise pazarı sevf hayatı Sev ama ölçüyle bir şeyi sevmemek onu öldürmektir hayatı sırf sen her şeyi severdin bir şeyi Sevmek her şeyi sevmektir bu mevcudat birden çoğalarak geldi bunu bilirsen sevmesen bile o şeye zulmetmezsin adaleti
MESİH YAŞAMDIR
"Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı." (Yaratılış 2:9) "RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu. Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından
Sayfa 19 - Akarsu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Raja’nın Oğlu, Prenses Labam’ı Nasıl Kazandı?
Ülkenin birinde bir Raja yaşardı. Tek evladı olan oğlu, her gün avlanmaya giderdi. Bir gün annesi Rani dedi ki: “Bu üç tarafta dilediğin gibi avlanabilirsin ama şu dördüncü tarafa sakın gitme.” Kadın böyle bir uyarıda bulundu çün- kü dördüncü tarafa gittiği takdirde oğlunun güzel Prenses Labam’ın varlığından haberdar olacağını, sonra da Prenses’i
Yabancılar için kasabalar birbirine benzer. Kasabada yaşayanlarsa, sayılmayacak kadar değişik özellikler bulurlar kasabalarında. Bir kasabada günlerce kalırsınız. Belediye parkında oturmaktan, derenin kenarındaki gazinoda gazoz içmekten, hükümet meydanındaki çok katlı iki üç binayı görmekten içinize sıkıntı çöker. Tozlu yollardan geçen
Sayfa 574 - İletişimKitabı okudu
"Öyle" dedi öğretmen. "Başkadır Erol Bey. Bizim kız da söylüyor Erol ağabeyim gibisi yok fakültede, diyor. Öğrenciler pek severlermiş onu. Hayranmışlar. Profesörlerin topunu cebinden çıkarır. diyor" Sabire Hanım, bir ceviz kadar küçülttüğü mendilini önce sag gözüne, sonra sol gözüne götürdü Kıyasıya ovuşturdu. Mendili çektiğinde, kan oturmuş gibiydı gözaltları. "Her akıllı olan anasını koyup gitmez ya" diye söylendi "O kimselere benzemez, diyor bizimki. Sor istersen" "Kimseye benzemeyen oğlu olan anaların vay haline." Coşmuştu. "Bana ne kimseye benzememesinden. Ben benzesin isterdim. Keşke daha az okuyaydı. Şöyle orta halli bir memur olaydı. Evini geçindirecek kadar. Namuslu, efendi biri. Ne yaptığını, ne ettiğini, kafasından neler geçirdiğini bileydim. Derdinden dilinden anlayaydım. Herkes gibi olaydı da, anamdır deyip karşısına alaydı beni. İki çift laf edeydi. Nedir bu? İşte koydu gitti. Bir kötü kamyon dayadı kapıya. Sonra çekti gitti. Sanki kendi hiç evlenmeyecek, çocuğu olmayacak, günün birinde ona da kafa tutan bulunmayacak.
Doğan başka laf etmedi ama babasına gönül koydu. Gönül sahipleri gönüllerini koyarlar. Sevince de, kırılınca da gönüllerini koyarlar. Sevgileri bitmez ama kırgınlıkları biter.
Reklam
66 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.