"Ve vardır her vahşi çiçekte biraz gurur..." Sezai Karakoç
Uyandım ve sabahla beraber mektubunu buldum. Mektubun üstünde birbirine sadakat gösteren iki laleyi gördüm. Mektubu alnıma tutup kalbime bastırdım. Sabahın rüzgârıyla, baharın yeni çiçek kokusuyla, dal uçlarına açmış yapraklar bana yüksek sesle okuyacak, hızla eriyen karların nehirle birlikte terennüm edecek ve 11 yıldız gökten şarkı ile söyleyecekler söylenmemiş sözleri.
Yolların başladığı yerde ben yolumu kaybettim. Bir zemheri ayazında kendimi buldum. Bana yol; kuşların kanatları, yıldız yangınları, kelebeklerin kanat çırpışı, tırtılların ipekböceğini örüşü ve geçici mevsimlerin çiçeklerle örtülü olduğunu anlattı. Ve ben uzaktakine kalbimde, kanının, görünmeyen yolların hikmetini taşıyıp taşımadığını sordum. Ayaklarının sesi kalbime çarpıyor. Lalenin kökündeki ince sızı yüreğimi sızlatıyor. Lalenin isteği gece ve şebnemdir. Açan çiçekler gözlerinin ışığı için ağlar İnci-AYN. Laleler gibi bende sana boyun eğiyorum.