Samimiyet ile laubalilik arasında çok ince bir çizgi vardır; bu çizgiyi aşarsan bayağı olmaktan öteye gidemezsin.(melis)
Samimiyetle laubalilik arasındaki ince çizgiyi bilmeyen genç kardeşlerime tavsiyem.
Öğrenin.
Sonra üzülmeyin.
"BENİ CAMİDEN İMAM SOĞUTTU" (!)
¶ İnsanları meyhaneye meyhaneciler davet etmiyor, ama davet edilmedikleri halde gidiyorlar. Üstelik gidince çok para harcıyorlar.
¶ İnsanları gazinolara pavyoncular davet etmiyor, ama davet edilmedikleri halde gidiyorlar. Üstelik gidince çok para harcıyorlar.
¶ İnsanları kumara kumarhaneciler davet
Biz Müslümanlar, -ben öyle görüyorum- Allah ile pek laubaliyiz! Zannediyoruz ki Cenab-ı Hak, oturduğumuz yerden isteyivermekle, hatırımız için ilahi kanunlarını değiştiriverir.
Zavallı bizler…
Çalışmadan, emek harcamadan, ‘amacına erişme hakkını’… böyle bir ümidi… kim veriyor sana?
Müslümanlık galiba! (Öyle ya, Müslümanlar, Allah’ın sevgili
Muhabbete saygıyı, uslubu hatta resmiyeti koruyan insanları çok seviyorum. Beraberinde laubalilik getiren şey samimiyet değildir.