''Bak güneş mesela, herkes için parıldar, değil mi? Neyse, öyle söylenir. Doğru değildir bu. Dışarıda yattığın zaman, karnın boşken, veya sağda solda sürünmüşken, güneş ötekiler için parıldadığı gibi parıldamaz; karnı tok ve iyi uyumuş olan ötekiler için parıldadığı gibi...Onunla senin arana perde gibi bir şey girer. Her şey bize haramdır. Güneş bile...''
Sayfa 36
"Evet, bu doğru Gina... Fakirler bir tek sefaletten dolayı canlarına kıyarlar. Öteki intihar nedenleri zenginlere yaraşır. Kıskançlık, aşk ızdıraplari..."
Sayfa 88
Usandım artık, teorilerden. Daha iyi bir dünya için dövüşmeye başladığımızdan beri, bana öyle geliyor ki içinde yaşadığımız dünya daha da beter oluyor. Keşke bireysel olarak, kendimize huzurlu bir hayat uydurabilsek.
Sayfa 45Kitabı okudu
John Webster
İnsan bir kuyuya düştüğünde, itenin ne önemi vardır ki. Onu en çabuk şekilde dibe götüren, kendi ağırlığıdır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Grubun içinde değilsen ve iş arıyorsan, senin meteliksiz olduğun anlamına gelir bu. Ve eğer meteliksizsen , tıkınmıyorsun demektir ve eğer tıkınmıyorsan, bir boka yaramazsın...
Sayfa 166Kitabı okudu
Her şey fazla iyi başlıyordu. İş, yatacak yer, sempatik ve yardımsever tipler... Böylesi sürmezdi.
Sayfa 177Kitabı okudu
"Serserilikten gözaltına alındınız. Pek ciddi bir şey değil. Ne çaldınız, ne de öldürdünüz. Sadece meteliksizdiniz. Pek ciddi bir şey değil, eğer inişin neresinde durağınızı biliyorsanız.."
İçim burularak, bir milyoner olarak uyanmaktan hiç de rahatsız olmayacağımı düşündüm, demek istediği buysa.
Sayfa 16Kitabı okudu
Sefalet, üzerine yapıştığında adamı kolay kolay bırakmaz. Kurtulmak için bir mucize gerekirdi. İşin beteri de, içimizde mucizeye inanan tek kişinin olmaması.
Sayfa 35Kitabı okudu
Feleğin kahpeliği! Kendini kurtaracağını zannedersin, tutunduğun her şey elinde ve öncekinden de beter bir halde geri düşersin.
Sayfa 35Kitabı okudu
"Sürekli güneş mi varmış?"
"Kışın bile."
"Dalga mı geçiyorsun?"
"Ben biliyorum," dedim. "O taraflardanım.. Güneş ve çiçekler var.."
"Çiçekleri satıyorum ben," dedi Gina.
"Küf kokuyarlar," diye sırıttı kardeşi.
"Belki de güneşte yetişmiyorlar diyedir."
Sayfa 77Kitabı okudu
"Sen buna güneş mi diyorsun?"
"Yok, ay mı?"
"Her halükarda ay kadar soğuk. Soruyorum kendime, okulda öğrendiğimiz doğru mu diye, tek bir güneş mi varmış? Birkaç tane varsa şaşırmam buna.."
"Buradakinin daha ziyade çirkin olduğu da bir gerçek," diye kabul etti Gina.
Sayfa 78Kitabı okudu
"Bak güneş mesela, herkes için parıldar, değil mi?"
MetisKitabı okudu
Hayat Berbat
"Daha iyi bir dünya için dövüşmeye başladığımızdan beri bana öyle geliyor ki içinde yaşadığımız dünya daha da beter oluyor."
Sayfa 45 - metis yayınları