Dilara
@libertaa2
Sakarya/Sapanca
3 Kasım
11 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır. Ve işin kötüsü, iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır.
• Bütün hayallerimiz gerçek olabilir, eğer onları ikna edecek cesaretimiz varsa...
• Bir insan yaşadığı yeri severse orası dünyanın en güzel yeridir.
• Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylara hikaye denir. Yaşanması muhtemel olmayanlara ise hayat
•Ne okyanuslar sınırlarını aşabilir, ne yıldızlar kafalarına esen yörüngelerde uçabilir, ne de tek bir kıl, istediği kadar uzayabilir.
•Meyveler arasında içinde gümüş iyonu taşıyan tek meyve cevizdir. Ve vücudumuzda gümüş iyonuna ihtiyaç duyan tek organ da beyindir.
•Kalp bir dakika da 70, bir yılda 40 milyon kez atar.
Okur Takip Önerileri
Kitap Hakkında:
AZ…Küçük bir kelime, büyük bir roman Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
Sen kanser için seçildiysen onu yenebilecek güçte olduğun içindir.
Hayatımı ağlayıp sümüklerimi elimin tersiyle silerek değil mücadele ettiğimde kazanacağımı biliyordum.
Acının tarifinin benim için hep eski evimizin tüllerini takmak için çıktığım o dolabın üstünden düştüğümdeki gibi kalmasını isterdim.
Başıma gelirse nasıl yaşarım dersiniz. Sonra bir bakarsınız öyle de bir yaşıyorsunuz ki çünkü hayat devam ediyor.
Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybedeceğim.
Süper kahramanlar filmlerde hep çok güçlü gosterilir çünkü insanlığı kurtarmak için çok güçlü olunması gerekir ama bu nasıl büyük bir yanılgı... İnsanlığı kurtarmak için insan olunması gerekir.
Elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı bir sohbetin karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.
* Dünyada ol ama dünyaya ait olma
* Cep telefonları, arada bir işe yarayan bir araçtan, elimizden bırakamadığımız bir şeye dönüşmüş durumda.
Not kağıdının önemi yabana atılacak gibi değildir: Not kağıdı teknolojisi, baktığımız zaman mikroskobik dehasından gözümüz korkmadan, yalnızca boş bir sayfa görelim ve o sayfaya istediğimiz şeyi kaydedelim diye, incelikleri bizden mecburen gizlenen, iki bin yıllık bir teknolojidir.
Bazen iyi şeyler yapmasını hiç beklemediğin kişiler seni şaşırtabiliyor. Hayat gerçekten de sürprizlerle dolu.
Bizler de mutlu olduğumuz anları gözden geçirsek,bütün kainatın karşısında titrediği şu kelimeye ulaşamaz mıyız? "Hiç!”
Ay’ın bir yıl boyunca yansıttığı ışık miktarı, Güneş'in sadece 20 saniyedeki aydınlatma gücüne eşittir.
“Göze göz, dişe diş ” dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin...
İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş.
O anda: "Adam bir yılın hesabını yapıyor, oysa akşama kalmadan öleceğini bilmiyor.”
Bir şehri gezmek emek ister. Okuyacaksınız, harita bakacaksınız, notlar alacaksınız, fotoğraf çekeceksiniz ve defter tutacaksınız.
İşinizi doğru seçin. Daha en başından aşık olduğunuz bir işi yapmaya gayret edin. Bunu yapmazsanız, ne kadar çalışkan olsanız da hayattaki gayenizi kaybedersiniz.
Kendinizi geliştirmek istiyorsanız, işinizle gücünüzle ilgili olmayan konularla da ilgilenin.
Yeni ve farklı ilişkiler kurmaya çalışın.Özellikle okulun dışında ; emek isteyen, girişkenlik gerektiren ilişkiler kurduğunuzda, ummadığınız farklı dünyalara girersiniz.Görgünüz artar, bilginiz genişler, bakışınız derinleşir.
Ne mutlu olmak için ne de hayatını değiştirmek için asla geç kalmış sayılmazsın...
