Yaşlıları anlayabilmek öyle zor ki. Yaşlı adamların
hepsi bana inik balon gibi görünüyor. Onların yüzünde mutluluk da
aynı üzüntü gibi. Buruşuk ve sönük.
sizin için bütün zamanların en iyisi olan beş müzisyeni sıralayın. Ya da ressamı. Ya da bilim insanım. Sonra da zaaflarını.
Hı hı. Uyuşturucular olmasa kültürümüz ne durumda olurdu acaba?
Ben söyleyeyim. Zavallı bir bok çuvalı olurdu. Tam bir çelişki.
Para. Yine. Sig. Gümüşi bok. Şimdi de annem. Bu dünyada kız
olmak sadece parayla ve genital organlarla ilgili bir şey mi? Hayat
sadece dev bir işlemler silsilesi mi?
Korona günlerimin üçüncü kitabı. Millet oburcasına hatur hutur kitap indirirken benimse sadece üç efenim.
*
Evet, Lidia Yuknavitch'i Tedx sayesinde keşfedip ahan da ne kafa kadın, ne yazmış acaba diyip okudum bu çok düşük puanlı kitabını. Instagram daki bir kadının diğer beğenmeyenlerin aksine bu kitabı başucu kitabı yapmış olması da beni ekstra cezbetti.
*
Dora,Freud' a Kafa Tutan Kız; Ida( Dora), Sig(Sigmund Freud), annesi ve arkadaşlarının çevresinde geçen, gücünü Ida' nın bok çocukluğundan alan bu yüzden olabildiğince küfür soslu, çırılçıplak bir kitap.
*
Sanırım nabzına yetişemediklerinden beğenme butonuna basmadı o beğenmeyenler.
Ama ben içime bandım kendisini.
*
İyi okumalarınız olsun
#dorafreudakafatutankız
#neokudum
#onerikitap
#chuckpalahniuk
#lidiayuknavitch
Teni sigara külü rengindeyken babanıza bakmak çok zor. Burnuna, yüzüne ve göğsüne sokuşturulmuş onca hastane bokuyla doğru nefes almak için savaş verişini izlemek de.
Ama en zoru acilin bekleme salonlarında uzun uzun beklemek.
Hayatın arada bir sıkı bir yumruk attığını söyleyebilseydim keşke, ama ampirik verilerim bana hemen her zaman sağ gösterip sol vurduğunu göstermiş bulunuyor.
Chuck Palahniuk 'un yerlere göklere sığdıramadığı ve hatta bir kitabına ön söz yazdığı bu yazar ülkemizde henüz keşfedilmedi sanırım. ateşten çıkan kız oldukça çarpıcı ve keskin bir eserdi. okuyalı aylar oldu ancak bıraktığı etki hala taze. yazar hakkında araştırma yaparken yazarın 1000kitap sayfasına denk geldim. yaşadığım hayal kırıklığından dolayı bu notları buraya iliştirmek istedim.
Ateşten Çıkan Kız 'la kalbimde taht kurmuştu bu yazar. dünyanın sonundayız'ı da benzer bir okuma deneyimi edinmek için aldım ama ne yalan söyleyeyim hayal kırıklığına uğradım.
kitabın çıkış noktası iyi. dünyanın artık kullanılmaz olduğu bir zamanda insanlar CIEL denen bir yerde yaşıyorlar. yapay bir uydu olan CIEL'de kurulu olan sisteme karşı çıkan bir grup isyancı var. bu isyancılar üzerinden anlatılan bir hikaye okuyoruz.
amma ve lakin bir kitap neden bu kadar dağınık olur anlamıyorum. tam kendimi kaptırmak üzereyken garip garip cümleler okumaya başlıyorum. metin içerisinde kopukluk var gibi. hatta meseleyi abartıp kitabı bir yapay zekanın yazdığını bile söyleyebilirim. öyle bir duygusuzluk öyle bir ruhsuzluk.
kitapta anlatılan insanlar da duygusuz ve neredeyse ruhsuz insanlar. metnin dili içerikle uyumlu olsun diye bu üslupta karar kılınmışsa bile bu plan bende işe yaramadı. metnin içine bir türlü giremedim.
dünyanın sonundayız, değinilmesi gereken konulara değinen yer yer keskin bir eser. yazarın içerik anlamında yaptığı seçimleri beğensem de bu kitap beni çok yordu. bundan sonra yazarı okumadan evvel iki kere düşüneceğim.
Birisinin ölme ihtimali varken daha iyi insanlar mıyız ve eğer öyleyse, neden? Daha mı zayıfız yoksa daha mı güçlü? Güzel miyiz yoksa sefil mi? Ciddi miyiz yoksa karikatür mü? Canlı olduğumuzu hatırlatsın diye gizlice ölümü mü arzularız?