We were the first human beings who would never see anything for the first time. We stare at the wonders of the world, dull-eyed, underwhelmed. Mona Lisa, the Pyramids, the Empire State Building. Jungle animals on attack, ancient icebergs collapsing, volcanoes erupting. I can’t recall a single amazing thing I have seen firsthand that I didn’t immediately reference to a movie or TV show. A fucking commercial.
Ama yazgı,böyle bir şey işte. Siz iyi ve doğru olduğunu düşündüğünüz seçimler yapıyorsunuz,ama tanrıların sizinle ilgili başka planları oluyor.
"Yatak,ay ışığıyla aydınlanıyor.
Sanıyorum,ince kar bu;kış başında erkenden yağan
Sabahları...
Başımı kaldırıp gökyüzündeki dolunayın güzelliğine
Bakıyorum.
Yere kapanmış,evimi özlüyorum."
"Yanlış anlama,felaketlere yol açabilir."
Doktor Üçüncü Kızkardeş'e bakıp başını salladı. Sevdiğimiz birinin canının ruhlar dünyasına karışmak için bizi bırakıp gitmesine engel olmanın gücümüzü aştığı anlamına gelen bu hareketi,ilk kez görüyordum. Onunla savaşabilirdiniz,ama bir kez ölüm sıkıca tuttuğunda,yapılabilecek hiç bir şey yoktu. Öbürdünyanın istekleri karşısında boynumuz büküktü.
Kimsenin artık beni sevmediği için ıstıraptan ölmek üzere olduğumu bilmesine izin veremezdim.
Sayfa 306Kitabı okudu
Annemin yalanlarına ve beni önemsememesine karşı ilk tepkim öfke olmuştu ve onu hiçbir zaman affetmedim; ama zamanla giderek ondan uzaklaştım ve nihayet üstümde artık hiçbir duygusal bağ oluşturmadığı bir noktaya geldim.
Sayfa 306Kitabı okudu
Ayağı kırılan bir atı iyileştireceğimi düşünebilecek kadar inatçıydım.
Sayfa 303Kitabı okudu
Küçük bir kızken, babana itaat et; eş olduğunda, kocana itaat et; dul kalınca oğluna itaat et
Sayfa 36Kitabı okudu
Yüreğimi her zaman bilen sen, şimdi bulutların üstünde, güneşin sıcaklığında uçuyorsun. Umarım, bir gün birlikte süzülürüz göklerde.