Müstefîd 1Hanımefendi

Müstefîd 1Hanımefendi
@livechillah
Sıkı Okur
l.رُتْبَةُ العِلْمِ أعْلىَ الرُّتَبِ.l O, sözüne “OKU” diye başladığındandır kitaplara sevdamız... .
Sultan Abdülhamid
Sultan Abdülhamid
456 syf.
10/10 puan verdi
Sünnet Olmadan Ümmet Olmaz
Sünnet Olmadan Ümmet OlmazMahmud Esad Coşan
9.4/10 · 709 okunma
Reklam
“Kim bana bir defa -Allâhümme salli alâ Muhammed diye- salavât getirirse Allah o salât getiren kimseye on salavât getirir.” Allah’ın kula salavât getirmesi “rahmetine erdirmesi” demek! Ben Allâhümme salli alâ Muhammed diyorum, Peygamber Efendimiz’e bir salât ü selâm getiriyorum. Allahu Teâlâ hazretleri ben âciz, nâçiz, zerre, günahkâr, yüzü kara, eli boş kula on defa salavât getiriyor; bana, benim gibi ayaklarım toprağı tozu olan bir kimseye; on defa! Kim? Allahu Teâlâ hazretleri! Peygamber Efendimiz’e salât u selâmın derecesinin feyzine, derecesinin büyüklüğüne bak!
Sayfa 426
Allah sevgisini, Allah Resûlü’nün sevgisini içinizde canlan dırmaya çalışın! Diliniz “Allah’ı seviyorum!” diyordur ama Allah’ı seven insanın davranışı gibi davranamıyorsunuzdur. Allah için fedakârlık yapamıyorsunuzdur! İbadetleri Allah için meşakkatli de olsa yapamıyorsunuzdur. Sadakayı, hayrı, zekâtı veremiyorsunuzdur. Dürüst olamıyorsunuzdur. İş hayatınızda çeşitli hatalar vardır. Allah’ın emrettiği şeyleri nefsinize baskı yaparak, şeytana karşı çıkarak yerine getirme gücünü gösteremiyorsunuzdur. O sevgiyi canlandırmaya çalışın! Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini, her işinin hikmetini düşünün! Âhireti, cenneti düşünün. Allah sevgisini kalbinizde canlandırın! Bunun yolu da Allah’ı çok zikretmektir. Allah’ı çok zikredin. Çok lâ ilahe illallah deyin! Günlük hayatınızda her yaptığınız işi Allah için yapmaya çalışın! İyi şeyler yaptıkça Allah sizi severse o sevgiyi gönlünüzde hâsıl eder. Resûlullah Efendimiz’in sünnetine uyun! Çünkü Resûlullah Efendimiz’in sünnetine uyunca Resûlullah sizi sever. Peygamber Efendimiz’e salât ü selâmı çok getirin. Çünkü o salât ü selâmlar ona tebliğ edilir, o zaman Resûlullah sizi sever. Resûlullah Efendimiz sevince de bakarsınız içinizde bir yumuşama, bir değişme olur. Çünkü artık Resûlullah sizi seviyor. Bir gelişme ve güzelleşme olur. Onun için çok dua edin, çok zikredin!
Sayfa 425

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Balkanlar’da Osmanlı’nın idare ettiği zamanlarda, Hıristiyan ahâli bile ne kadar rahattı. Hıristiyanlar kendileri söylüyorlar: “Ah o Osmanlı devrinde ne kadar rahattık, ne kadar iyiydik!” Sonradan gelen devirde çok rahatsız olmuşlardır, baskılar altında kalmışlardır. Bunları kendileri söylemişlerdir.
Sayfa 417
“Tasavvuf” dediğimiz, mübarek büyüklerimizin yolu, aşk yoludur, muhabbet yoludur; Allah’ı sevmek, Resûlullah’ı sevmek yoludur. Eserleri de onları anlatan sözlerle doludur.
Sayfa 415
Reklam
Resûlullah’ın seni sevip sevmediğini merak ediyorsan, senin Resûlullah’ın sevgisi, muhabbetiyle gönlün ne âlemde, onu bir yokla.
Sayfa 314
Peygamber Efendimiz diyor ki; “Allah’ın indinde sizin mertebeniz, dereceniz, kadriniz kıymetiniz nedir; Allah sizi seviyor mu, sevmiyor mu, ne kadar seviyor, az mı seviyor, çok mu seviyor; bunu anlamak istiyorsanız, bunun ölçüsü sizin içinizdeki Allah sevgisidir.”
Sayfa 413
İslâmî bilgi olmayınca, Resûlullah sevgisi, Allah sevgisi insanın kalbine yerleşmeyince insan hakiki müslüman olamıyor.
Sayfa 409
Bu tasavvuf, bu tarikat dediğimiz şey nedir? “İnsanın kendi nefsine fırsat vermemesi, Allah’ın emrine râm olması, nefsin şeytanın söylediği yoldan gitmemesi” demek. Yoksa taç değil, hırka, tesbih, seccade değil.” diye büyükler söylüyor. Huydur, davranış tarzıdır, hareket tarzıdır.
Sayfa 392
Reklam
Kur’ân-ı Kerîm bize nasıl bir insan olunmasını emrediyorsa Efendimiz öyleydi.
Sayfa 389
Namaz, mü’minin miracıdır. Biz namazla Allahu Teâlâ hazretlerine miraç ediyoruz, etmemiz lazım. Dünyayı, dünya fikrini bir tarafa koyup da namazı öyle kılmamız lazım. Namazın kadrini kıymetini bilelim. Namazı bir angarya gibi kılıyorsak demek ki daha hamız. Daha kabuğumuz yeşil. Daha içimizde tat yok, ekşiyiz. Namazın zevkine varmışsak tamam, olgunlaşmaya başlamışız demektir. Namazın miraç olduğunu bilip Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunda olduğumuzu bilip Allahu Ekber dediğimiz zaman; “Yâ Rabbi! Sen her şeyden daha ulusun, daha büyüksün, senin huzuruna geldim. Bak, senin karşında, kul olduğum, kölen olduğum, mahlukun olduğum için elimi bağladım, boynumu büktüm, senin huzurunda duruyorum.” diye o Zât’ın huzurunda eğildiğimizi bilip secdeye kapandığımız zaman, o şerefli pâk alnı onun için yere koyduğumuzu bilip namazı öyle zevkle kılanlardan eylesin.
Sayfa 381
Bu dinin hörgücünün tepesi, zirve noktası cihaddır. Müslümanlar cihadı terk etti mi mahvolurlar ve mahvolmuşlardır. Bizim bugünkü zilletimizin sebebi, cihadı terk etmemizdir. Cihad bizim her zaman yapacağımız bir şeydir. Düşman olduğu zaman düşmanla cihad ederiz. Her zaman şeytanla cihad ederiz. Nefsimizle her zaman cihad ederiz. Müslüman cihadı elden komaz. Nefsiyle, şeytanla cihad eder, etrafındaki kâfirlerle, münâfıklarla, müşriklerle cihad eder. Ondan sonra kendi beldesinin çevresinde, kendisine suikast etmek isteyen kâfirlerle cihad eder. Onun için içimizde bu cihad aşkı şevki, bilgisi, duygusu ve cihadla ilgili çalışma olacak. Malımızla canımızla, her türlü müktesebâtımızla...
Sayfa 377
İstanbul’da sahabe kabirlerini gezeyim dedim, Vakıflar’dan bir arkadaş da önder oldu, gezdik. Hepsi harabe! Osmanlı bakmış; biz yıkmışız, bakmamışız. Osmanlı hürmet etmiş, kitâbe yapmış, üstüne bina yapmış; biz harabe hâline getirmişiz.
Sayfa 374
Diyardan diyara hicret yine sönmemiştir, vardır. Ancak bu devirde hicret, Allah’ın haramlarından helâllerine hicrettir. Yapabiliyorsak onu yapacağız.
Sayfa 371
5,1bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.