Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir varmış, bir yokmuş. Bir ağustos böceği ile bir karınca varmış. Karınca çok çalışkanmış ama ağustos böceği tembelmiş. Karınca çalışırken ağustos böceği çalar oynarmış. Günler geçmiş. Karınca bütün yaz çalışmış. Bir sürü yiyecek biriktirmiş. Kış gelince ağustos böceği aç kalmış. Karıncanınsa herşeyi varmış. Bu karınca puştun tekiymiş! Ağustos böceği karıncaya gelmiş! Karınca ona ‘Ağustos böceği kardeş sen de çalışsaydın şimdi aç ve açıkta olmazdın’ demiş. Ve ona kapıyı açmamış”. “- Kim yazmış bunu? Aslı böyle değil. Karınca puştun, spekülatörün teki. Hem niye bazılarının ağustos böceği olarak doğduğunu söylemiyor. O zaman baştan boku yersin. Burada bunu yazmamışlar .” Los Lunes Al Sol (Güneşli Pazartesiler) 2002 🎥🎬
Los lunes al sol (Güneşli pazartesiler 2002)
Bu karınca da tam orspu çocuğuymuş. Ağustos böceği karıncanın kapısını çalmış ama karınca ona demiş ki, "ağustos böceği kardeş eğer sen de benim gibi sıkı çalışsaydın böyle aç ve açıkta olmazdın" ve kapıyı açmamış. Kim yazdı bunu? Çünkü mevzunun aslı böyle değil! Bu karınca tam bir yavşak ve spekülasyoncu. Ve neden bazılarının ağustos böceği doğduğunu açıklamıyor. Çünkü ağustos böceği doğdun mu bittin demektir.
Reklam
Sendromlu günden ne beklersin...
"- Dostum, çok kötü bir şey fark ettim. Bize komünizmle ilgili anlatılan her şey yalanmış. - Ben daha kötüsünü fark ettim. Bize kapitalizmle ilgili anlatılan her şey doğruymuş." Los Lunes Al Sol (Güneşli Pazartesiler) - 2002 / Fernando León de Aranoa