Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
İlayda Anameriç
İlayda Anameriç
@lydnmrc
üniversite
105 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Üç farklı koldan ilerliyor roman.. ilk olarak fatih Sultan Mehmet'in çocukluğundan başlayarak , eğitimi,yetiştirilmesi , tahta çıkıp indiği dönemdeki hisleri, hocaları ile diyalogları , düşünceleri , arzuları ve müthiş zeka kivilcimlari ve üstün bilgi ve donanımı yansıtılıyor..
ikinci anlatım seyyah Alberti Balbi ' nin ağzından oluyor..Balbi kimi zaman bir ajan profili cizse de aslen yaşadığı derin acılardan işi ile kurtulmaya çalışan, içinde bulunduğu Osmanlı medeniyeti ile Batı Medeniyetini sık sık karsilastirarak doğru bildiklerinin aslında çok farklı olduğunu an be an deneyimleyip yavaş yavaş bu topraklara bağlanmaya başlayan bir gezgin..onun anlatımları ve yaşadıkları okumaya renk katan çok hoş bir detay olmuş bence
Üçüncü kahramanimiz ise Bizans li Alexandre, çocukluğunun geçtiği topraklardan hayatını kurtarabilmek adına nasıl koptuğu, yeniçeri İskender e nasıl dönüştüğü ve yüreğinde saklı kalan arzularının peşinden nasıl gittiği anlatılıyor.
Üç farklı karakterin hayatlarının belirli noktalarda birleşmesi üzerinden aslında Fatih dönemi , İstanbul un fethi ve inançlar uğruna verilen savaşların derinliğini zevkle okuma fırsatı yaratmış bence Beyazıt Akman.. romansilastirilmis tarihe oldukça güzel bir örnek.. sıkmadan yormadan ve üstüne pek çok bilgi de kazanarak okunabilecek bir eser..sevenlerine kesinlikle tavsiyemdir
Paula, babası ve kardeşleri ile birlikte Transilvanya da yaşayan , kitaplara , okuma ve öğrenmeye düşkün, bir kadın olarak daha önce yapılmamış kitap tuccarligina atilma hayaline sahip bir tüccar kizi. Babasıyla beraber , cok önemli bir tarihî eseri satın almak icin , gemi yolculuğu ile Istanbul'a gelen Paula Osmanlı ya , İstanbul a ve barındırdıkları gizemlere dair babasına yardımcı olabileceğini düşünerek o dönemin şartlarına göre araştırmalarına başlıyor. Aradıkları eser Kibele nin esrarengiz hazinesi..tabi eserin peşinde olanlar sadece paula ve babası değil..bir de kadın olarak tek başına hareket edemeyeceği için babasının tuttuğu koruması Stochan var karakterlerimizden..
Kitap biraz realite biraz mistik bir hava biraz da fantastik bir kurgu ile oluşturulmuş.. ve bana göre Karman corman bir bütünlüğü olmayan garip bir hikaye ortaya çıkmış. Kitapta bir türlü cozemedigim bir öteki krallık var neresi olduğu nasıl gidildiği neden kardeşinin orada kaldığı gibi detayların asla verilmedigi! Mistik olaylar en hayalperest insana anlatılsa gülüp geçeceği türden.. hal böyle olunca hikaye hiç bir türlü kafamda oturmadı..hatta düşündüm ve araştırdım acaba ben bir serinin ikinci kitabini mi okuyorum da olayları çözemiyorum diye. zorla bitirdim kitabı ve hiç begenemedim.. gönül rahatlığıyla asla okumayın diyebilirim..
Alman yazar Bruni Praske’nin ‘Devrimin ve Yasakların Gölgesinde İran’ isimli bu kitabı kendisinin İran’da yaşadığı daha çok olumsuz deneyimlerinden oluşuyor. Yani gezi - anı türünde bir kitap diyebiliriz..
Prasske, Almanya daki arkadaşlarinin önerisi üzerine İran’a yaptığı ilk gezide, olumlu izlenimler ediniyor ve tekrar ziyaret planları yapıyor..
Fakat daha sonraki gidişleri ve buna ek olarak da bir İranlı erkeğe âşık oluşuyla, bu ülkeyi daha iyi analiz etmeye başlıyor..
Batı - Doğu kültür karşılaştırması içinde kadının konumuna da deginilmeye çalışılmış ancak biraz yavan kalmış bir anlatım olmuş.. oldukça heyecanla okumaya baslamistim ancak konusuna rağmen beni çok çekmeyen bir kitap oldu
