ister tasasız, sıradan, anlayışsız olanı olsun, is terse akıllı, sorgulayıcı, anlayışlı olanı, yazar için daima başkasıdır okur. çünkü yazara metnin daima bir dışı olduğunu hatırlatır. yapıt tümüyle o dışı gözettiğinde kendini "onlar"a, oradaki çıkar ilişkisine baştan teslim eder; müşterisine kur yapmaktan, onu memnun etmekten başka çaresi yoktur. ama o "dış" hiç yokmuş, önemsizmiş, yazar onsuz da yapabilirmiş gibi davrandığında bu kez kendi kibri ne teslim olur. "onlar"dan etkilenmiş olduğunu, kendisinin de kısmen onlardan yapılmış olduğunu görmezden gelecektir. ne biri ne diğeri: ikisi arasındaki gergin hattır yapıtı ayakta tutan.
Nurdan gürbilek - mağdurun dili