Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
#kitapyorumu
Birbirinden güzel ve farklı duygular yaşatan hikayeler okudum. Bazıları Gerilmeme bazıları ise tebessüm etmeme sebep oldu. Hikaye okumayı seven arkadaşlarıma tavsiye ederim, kanlı mağara hikayesinin etkisinden uzun süre çıkamayacağımdan eminim.
Şeytanın üç günü: Hikaye korkunç değil ama ürkütücü, Güvenilir bir kuyumcuya musallat
Bilinçaltı İlham İle Yazılmıştır
aslında bu kitap ilham ile yazılmıştır. çoğu kişi bunu anlamaz çünkü hızlı okur. "atıma binince asam bana yardımcı olur" der mesela ama o zamanda at bincilik vardı. ama o kadar az yaygındı ki zaten savaş alanında geçen bir pasaj bile var. eminim buna çoğu okur dikkat etmemiştir. işte bu da savaşçı arketipini karşılıyor. kitapta bolca
Adem'den önce, adından da anlaşılacağı üzere varoluş kalıplarını evrimsel temelle genişleten bir eser Adem'den Önce..
Neydi bu var oluş kalıpları; Yaşlı Dünya'daki kadına şiddeti Kızılgöz'de,
Kollektif bilincin oluşum süreçlerini mağra insanları Halk'ta,
İnsana has vefa-dostluğu-aşkı Kocadiş'te,
İlk toplu katliyamı ise Ateş İnsani Homosapiens'te görüyoruz -belki de ilk emperyalistlik bu-.
Bunların her biri evrimin farklı halkaları..
Kitap adına yaptıgımız bu saptamadan sonra gelelim içeriğe;
Kitabı özetliyecek tek cümle bence : "Antropolojik Bir Günlük", bu günlükten Genç Dünya'yı tanıyoruz..
Günlük sahibi kahramanımız iki dünyada da bağı olan biri, Genç Dünya'daki benliği Ağaç-Mağra formunda yaşıyan bir insansı; onun yaşadıklarını rüyalarında görüyor Yaşlı Dünya'daki benliği..
Bu rüyalarda antropolojik bazı ilginc bilgiler de yok degil ; rüyalarımızdaki düşmelerimizin arketip temellerini ağaçlardaki yaşamımıza bağlıyor..
Sonra ilk iletişim denemeleri için seslerin nasıl eğilip büküldügünü,
İlk alet olan taşı nasıl kullandıklarını anlatıyor..
Yaşadığımız bu salgın hastalık sürecinde bu güzel kitabı okumak beni gerçekten çok etkiledi. Okuduğum her satırda bugüne dair birçok şeyler buldum. Özellikle kitabın dolu dolu bir anlatıma sahip olmasınıda çok beğendim.
Kitap ise medeniyeti görmüş fakat hastalıktan sonra medeniyetin yıkılışına şahit olan yaşlı bir adamın torunlarına "kızıl vebayı" anlatmasıyla başlıyor. Dünyanın hastalıktan önceki hâlini ve sonraki halini acı ve hüzünle anlatarak gözler önüne seriyor.
Bunun yanı sıra hastalığın sadece insanların üzerindeki kötü etkilerini değil eğitime, teknolojiye verdiği zararlarıda önemle vurguluyor.
Bir medeniyetin kayboluşunu ve insanların tekrar mağra zamanlarına geri dönmesini trajik bir sonla bitiriyor...
SPOİLER İÇERİR.
Bundan öce hayatımda hiç atavizm ne demek olduğunu duymamıştım. Duyduğumda eski atalarının karakter özelliğini taşımak gibi bir şey sanmıştım. Atavizm demek önceki nesillerdeki evrimsel değişimle kaybettikten sonra eski atalarını özelliklerini yeniden ortaya çıkmasıymış.
Kitaba bağlıyan şey bence yazarın imgelemeyi çok iyi kullanmasıydı .
ana karakterimiz mağra hayvanlarından biridir. yakın arkadaşı düşük kulak ile ateş halkını taklit ederler . Ateş halkı orman halkının huzurunu bozarlar oklarla istila ederler. bir çok hayvan ölür. artık nesilleri azalma durumuna gelmektedir .
Günümüzde bir çok vahşi doğada yaşayan hayvanlar zalimce öldürülmektedir. üstelik kürk olarakta satılmaktadır ve bence buna dur demeliyiz.
Arog u düşmanı onu 1000 yıl öncesine götürüyor a.r.o.g orda mağra adamların yanında kalıyor mağra admlarlının düşmanına meydan okuyor. Maçta kazanırsa karşılığna'da bütün yptığı teklonojileri verecek kazanamasalar canını alacak. Son..
