-"... Aslında Marx’ın sınıfsız toplumu ve bunun sonucunda tarihî tazyiklerin yok olmasının en kesin selefi, Altın Çağ efsanesinde bulunmaktadır; bu efsane birçok geleneğe göre, tarihin başını ve sonunu karakterize etmektedir.
Marx, koskoca Musevîlik-Hıristiyanlık Mesih ideolojisinin bu saygın efsanesini zenginleştirmiştir: Bir yandan Proleterya'ya
tanıdığı Peygamberâne rol ve kendini fedâ ederek insanlığı kurtarma fonksiyonu; öte yandan da İsa ile Deccal arasında olan ve birincinin nihaî zaferiyle sonuçlanan mahşerî çatışmaya kolaylıkla yaklaştırılabilecek olan, İyi ve Kötü arasındaki nihaî mücadele.
Marx’ın tarihin mutlak amacı konusunda Musevî-Hıristiyan kaderci umudunu kendi hesabına geçirmesi de -örnek olarak- Croce ve Ortega y Gasset’den ayrılmaktadır; bu
gibi düşünürlere göre tarihin tazyikleri insanlık durumunun özüne ilişkindirler ve asla tamamen yok edilemezler.»