"özlemini çektiğim şey aşk değil. üzerinden çok zaman geçti. bu... bu geçmişe duyulan özlem. her şeyin daha güzel olduğu bir zamanın anısı. İşlerin yolunda gittiği zamanların..."
🎬masumiyet, 1997
🎬kader, 2006
''bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. mevlanakapı'da. babası zabıtaydı. alkolik hasta bi adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. bu anasıyla yoksul, perişan... bizim tuzumuz kuruydu, hacı babam yapmış bi şeyler. bi de zagor vardı. bizim eski evin kiracısının oğlu. babası filimciydi yeşilçamda. cepçilik, arpacılık, her yol vardı
"Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. Yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. O gün bugün usul usul yürüyorum işte.”
(Masumiyet, 1997)
'Hüzünlü bir şiir gibiydi her şey. Artık yavaş yavaş anımsıyordum. Günler geçiyordu. Bildiğim tek gerçek buydu. Şairin dediği gibi, kendimi ağır ve müşfik akan bir suyun koynuna bırakmış,
gidiyordum.''
MASUMİYET (1997)
“…O gece oturup düşündüm. Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. O gün bugün usul usul yürüyorum.”
Zeki Demirkubuz, Masumiyet (1997) 🎬
O gece oturup düşündüm. ‘Oğlum Bekir’ dedim kendi kendime, ‘Yolu yok, çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. Yol belli; eğ başını, usul usul yürü şimdi’. O gün bugün usul usul yürüyorum işte.
Masumiyet (1997)