Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hepimiz işlediğimiz günahlar kadar masumuz.
Hepimiz bir yerde masumuz aslında. Ne kadar suçlu olsakta, bilmiyorduk. Hayat henüz öğretmemişti. Hepimiz bir yerde suçluyuz da. Hiç düşünmeden yaptıklarımız için ve özür dilemediğimiz için.
Reklam
hepimiz çok özeliz değil mi?
Hangimiz normaliz ki,hepimiz biraz tuhafız. Hangimiz masumuz ki,hepimiz biraz suçluyuz. Hangimiz özgürüz ki,hepimiz biraz köleyiz. Hangimiz gerçekten yaşıyoruz ki,hepimiz ölüyüz.
Yavuz Bahadıroğlu
Ordu’da Ceren Özdemir’i bıçaklayarak öldüren Özgür Arduç’un hangi şartlarda yetiştiğini gördünüz mü?.. Anne babası ayrılıyor. Dedesi tarafından üç yaşındayken yetimhaneye veriliyor. 18 yaşına kadar değişik illerde yetimhanede büyüyor. Kimse arayıp sormuyor. Yurdun kütüphanesinden kitap çalarak yurttan ayrılıyor. Bir süre İspir Yatılı Okulu’nda
İnsan zıtlıkların bütünüdür, karanlık tarafımız da var aydınlık taraflarımız da var. Hepimiz en öze baktığımızda kendimizde yada toplumda olan olaylardan masumuz da suçlunuz da aslında insan sevildikçe desteklendikçe görüldükçe masumiyetine döner ama insan yargılandıkça zorbalığa uğradıkça ötekileştirildikçe suça eğilimi artar . İnsanın vicdanı derinde bir yerde ne kadar suçlu yada ne kadar masum olduğunu bilir belki hiç bir mahkeme bilmez belki toplum bilmez ama o en özünde bilir kendini .
Bin yıldır söylediler...
"Sartre 'Benim bildiğim, nesnelerin insana dokunmaması gerekir.' demiş. Ben daha önce 'eşyaların duyguları olduğuna inanıyorum, ölünceye kadar bir saksı yanımda yeşerebilir' demiştim. Bir haciz memuru için zor olsa gerek... İlerde Sartre duygusal çöküşünü şöyle ifade ediyor: "Çevremdeki nesnelerin neyseler ondan başka bir şey
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.