Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merten

Merten
@maurelius
Like you, I was forced to learn there are those without decency who must be fought without hesitation, without pity.
260 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bulantı, korku, varoluş.
Bir şeye ulaşabilmeniz için o şeyin sizi kabul etmesi gerekir. Bulantı da böyle bir kitap. Kütüphaneden çekip çıkartıp okuyabileceğiniz bir eser değil, hayır. O sizi kabul etmeden onu okuyamazsınız... Klasik yeraltı edebiyatından çok farklı olan bu eser, en yakın benzeri frekansta sahip Pessoa'nın huzursuzluğundan bile farklı bir noktada. Ya da Fyodor'un yeraltına sakladığı notları gibi tamamen yerin altına gömülü değil. Sartre daha çok bir denizin yüzeyinde boğulur gibi. Suyun üstünde kalabilmek için çırpınıyor. Onu karanlık maviliklere çeken bulantısı ve onu yüzeye çekmeye çalışan var olma isteğinin meydan muharebesine tanıklık ediyoruz kitap boyunca. Lakin sadece savaşan bu iki argüman değil. Özgürlük ve aidiyet arasında tüm kıyı boyunca meydana gelen başka bir çarpışma daha var. Özgür olup her yerde olmak, ve özgürlük denen şeyin; her yerde olurken aslında hiçbir yerde olunmadığını savunan aidiyet duygusu. Bu iki ezeli düşman bir kez daha kılıçlarını çekiyor Bouville mevkisinde. Geçmişe dönük duygular, geleceğin umut verici belirsizliği ve An'a ait olan her şeyin getirdiği bulantı. Bouville sakinleri sessizce varoluşurken, özgürlüğü yalnızlığa dönüşmüş bir adamın penceresinden topluma ait olan ya da olduğunu sanan insanları izleyeceksiniz.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma