Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rukiye

Rukiye
@maverayolcusu_
Ey Ebû Yahya! Dilini muhafaza etmek, insanlara ellerindeki altın ve gümüşü korumaktan daha zor gelir. ~Evli~
Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü. Her kitabın tek tek her sayfası bilgi alemine açılan birer gözetleme deliğiydi. Okudukları açlığını daha da arttırdı. Bir de nereden başlayacağını bilemiyor, bilgiyi hazırlıksız olmanın sıkıntısını çekiyordu.
Reklam
Kitap şeklinde bürünmüş hikmetlerle dolu rafları incelerken bunalımla haz arasında gidip geliyordu.
İnsanın bilgi birikiminin bu kadar büyük bir hacme ulaşabileceği hiç aklına gelmemişti. Korktu. Beyni bu kadar bilgiyi alabilir miydi? Ama sonra bunu becermiş olan bir sürü insan olduğu aklına gelince tutkulu, büyük bir yemin etti fısıltıyla, onların yaptığını kendisinin de başaracağına ant içti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öğrenme sürecinde uğradığı başarısızlıkları, girdiği çıkmazları hatırladı. Yine de üstesinden gelmeyi başarmıştı. Onlar da bir gün hayata atılacak ve feleğin çemberinden geçecekti. İyi o zaman, onlar bununla uğraşırken kendisi de kitaplardan hayatın öbür tarafını öğrenebilirdi.
Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. Sevgiye hasretti. Varoluşunun temel talebiydi sevgi. Ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. Şimdi de bilmiyordu bunu. Sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş, yüreği hoplamış ve ne kadar güzel, yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
Reklam
Gerçek büyük şairlerin her dizesi zarif hakikatlerle yüklüdür, insanın yüce ve asil yanlarına seslenir. Onların tek bir dizesini bile, dünyayı o oranda yoksullaştırmadan şiirden çıkaramazsınız.
Sayfa 13 - RuthKitabı okudu
Hayatta neleri başarabilecekken neleri kaçırdığını sana gösteriyor olması, bir insanı sevmek için ne güzel bahane. Bir an için onunla yer değiş; o mavi gözler, ona baktığı gibi mi bakacak sana, o üzgün yüz, ona gösterdiği merhameti sana gösterecek mi?
Sayfa 108 - Mr. Darnay
"Bir kuruma hizmet etmekle yükümlü olan bizler, başımıza buyruk hareket edemeyiz. Kurumumuzu kendimizden daha fazla düşünmek zorundayız."
Sayfa 104 - Mr. Lorry
Erdem, özellikle de vatanseverlik ya da vatan aşkı olarak bilinen o parlak Erdem, bulaşıcıydı.
Sayfa 84
Arzu edilen manzara, ölüme mahkûm edilen bedenin fütursuzca işkence görmesiydi; tüm bu heyecanın kaynağı, hafızalardan silinmeyecek olan bu yaratığın bedeninin parçalanıp lime lime edilecek olmasıydı. Her ne kadar farklı kılıflar uydurup kendilerini kandırmaya çalışsalar da, seyredenlerdeki bu ilginin temelinde yatan duygu canilikti.]
Sayfa 78
Reklam
Hepimiz bir şekilde ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz. Kimimizin para kazanma yöntemi rutubetli, kimimizinkiyse kuru.
Sayfa 74
"Yasalar öyle diyor diye bir insanın bedenini paramparça etmek büyük zalimlik diye düşünüyorum. Bir insanı öldürmek yeteri kadar zalimceyken, bedenini paramparça etmek gerçekten büyük gaddarlık."
Sayfa 74 - Jerry
Ölüm ki Doğa'daki her derde devaydı; neden aynı şey Yasalar için de geçerli olmasındı?
Sayfa 67
Dünyada olan bitene tamamen kayıtsız, ebedi yıldızlardan oluşan bir kubbenin altındaydılar; yıldızlar şu küçücük dünyadan öylesine uzaktaydı ki kimi âlimlere göre ışınlarının dünyaya ulaşıp ulaşmadığı bile şüpheliydi; her türlü çilenin çekileceği, her şeyin mümkün olduğu ücra bir noktasındaydılar uzayın ve gecenin gölgeleri kocaman ve kopkoyuydu. Şafak sökene dek devam eden soğuk ve tedirgin yolculuk boyunca, gölgeler mezardan çıkarılan adamın karşısına oturmuş, adamın hangi yetilerini sonsuza dek yitirdiği, hangilerinin geri kazanılabileceği üzerine kafa yoran Mr. Jarvis Lorry'nin kulağına o eski soruyu fısıldıyordu: "Hayata dönmeyi istiyorsun, değil mi?" Cevap hep aynıydı: "Bilemiyorum."
Sayfa 61
Tıpkı her fırtınadan sonra mutlaka gelen o dinginliğe teslim olduğundan -hayat denen fırtınanın da eninde sonunda huzur ve sükunete kavuşacağını gösteren bir tür semboldü bu-
Sayfa 58
2.549 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.