Rukiye

Rukiye
@maverayolcusu_
Ey Ebû Yahya! Dilini muhafaza etmek, insanlara ellerindeki altın ve gümüşü korumaktan daha zor gelir. ~Evli~
Biz şöyle deriz: Halk (dış görünüş/sûret) ve hulk (ahlâk) kelimeleri beraberce kullanılan ibarelerdir. Mesela: "Falan kişinin halkı da hulku da güzeldir." denir. Yani dışı da, içi de güzeldir. Burada "Halk" lafzından murat edilen zâhiri sûretidir (şeklidir). "Huluk" kelimesinden murat ise onun batini suretidir. Çünkü insan gözleri ile görebilen bir bedenden ve basiretle idrak edebilen ruhtan teşekkür eder. Her ikisinin de güzel veya çirkin bir şekli ve biçimi vardır. Basîretle idrak edebilen bir ruh, göz ile gören bir bedenden daha kıymetlidir. Bundan dolayıdır ki Allah (c.c) ruhu kendisine izafe ederek, onun değerini yüceltmiştir. "Rabbin meleklere demişti ki: 'Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secde edin!' (Sad, 38/71-72)" Bu ayette beden toprağa, ruh ise alemlerin Rabbine (c.c) izafe edilmiştir. Bu makamda ruh ve nefis aynıdır.
Reklam
Mevlana
Senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür.
Cengizhan Orakçı (Mızmız~9)
İnsan, topraktan kaçsa kaçsa nereye kadardı bu kaçış? Ölünce birkaç metrelik toprakla buluşmayacak mıydı nihayetinde?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İmam Gazali Rahmetullah Aleyh
İyilik sayılan münkerlerden birisi de; zâhiri nezafette külfetlere katlanarak en uzak pislik ihtimalini çok yakın farz ederek vesveseye düşecek derecede üstünün, başının temizliğine ihtimam göstermek fakat bununla beraber yiyeceklerin helâl veya haram olmasına ve benzeri mühim meselelere ihtimam göstermemektir.
Şeyh Galip
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde ekvân olan âdemsin sen (Kendine dikkatlice bir bak; sen âlemin özüsün. Sen varlıkların gözbebeği olan insansın.)
Reklam
youtu.be/hK8akieulIA Geceye bir müzik bırakalım. Kendini sevmeyi, keşfetmeyi bulman dileğiyle... ♥️🥀
Ömer Nerede?
Allah Resûlü (sav) bir gün Mescidi Nebevi'ye girdi ve şöyle dedi: "Ebû Bekir nerede?" Hz. Ebû Bekir (ra) anında Efendimiz'in (sav) huzuruna geldi, Efendimiz onu sağ tarafına çağırarak: "Yanıma gel!" Dedi ve Hz. Ebû Bekir'i sağ yanına aldı. Sonra Ömer'i sordu: "Ömer nerede?" Hz. Ömer (ra) de anında geldi; Efendimiz ona da: "Yanıma gel!" Dedi ve onu da soluna aldı. Sonra ikisinin de ellerini tuttu ve havaya kaldırdı. Mescit'te bulunan onlarca sahâbeye yönelerek: "İşte biz kıyamet günü böyle kalkacağız, böyle haşr olacağız." Dedi.
SEN FİDAN OL ! 🌱 ALLAH'ın hep bir fidanı olacak ve dinini yaşatacaktır. Fidan olmak, ne kadar küfür artarsa ALLAH dini için o kadar fidanlar çıkaracaktır. Fidanlık nerede isen orada olacaktır. ALLAH seni nerede ekti ise orada fidansin demektir. "Ya Rabbi beni fidan yap da nerede yaparsan yap diyebilmek gerek." Ben yapmazsam kimse
Şakık el-Belhî
"İnsanlar şu üç sözü söylerler ama davranışları sözlerine ters düşer. Birincisi "Biz Allah'ın kuluyuz" derler, fakat başıboşlar gibi davranırlar, bu durum sözlerine ters düşer. "Allah bizim rızkımıza kefildir" derler, fakat kalpleri yalnız dünya ile dünya varlığı biriktirmekte tatmin olur. Bu davranış da sözlerine ters düşer. "Ölümden kurtuluşumuz yoktur" derler, fakat hiç ölmeyecekmiş gibi hareket ederler bu durumda hiç şüphesiz sözlerine ters düşer. Ey kardeşim, sen kendine bak! Hangi vücutla Allah'ın huzuruna dikileceksin, hangi dille O'na cevap vereceksin, her şeyi inceden inceye sana sorduğunda ne cevap vereceksin. Sorulara cevap ve cevaplara doğruluk hazırla, Allah'tan kork, çünkü "O, iyi-kötü bütün davranışlarınızdan haberdardır."
Hz. Ömer (Rahmetullahu aleyh) Kur'an'dan bir ayet dinlediği zaman yere baygın düşerdi. Bir eline bir saman kırıntısı alarak şöyle dedi; "Keşke bende bir saman kırıntısı olsaydım, adı anılmaya değer bir şey olmasaydım. Keşke anam beni doğurmamış olsaydı." O çok ağlardı, hüngür hüngür gözlerinden yaş dökerdi. Bu yüzden yanaklarından süzülen yaşların bıraktığı iki siyah iz her zaman yüzünde görülürdü.
Reklam
İmam Gazali
Gerçekten insanı hayvandan ayıran vasıf ilim sıfatıdır. İnsan kendisine şeref veren bir vasıfla ancak insan sayılabilir. İnsanın şerefi kuvvetinden dolayı değildir. Eğer şeref kuvvetle olsaydı, develerin daha şerefli olması gerekirdi. Çünkü develer insanlardan kat kat daha kuvvetlidir. Şeref beden büyüklüğünden de olmaz. Çünkü fil, insandan çok daha iri gövdelidir. Cesaretten de ileri gelmez; zira ormanlarda ki yırtıcı hayvanların cesareti insanların cesaretinden daha fazladır. Fazla yemekten de şeref olmaz. Çünkü bu takdirde öküzlerin daha şerefli olması gerekirdi. Zira öküzlerin karnı büyüktür. Yine şeref cinsel Kudret sebebiyle de değildir: çünkü en küçük kuş bile, bu hususta insanoğlundan daha güçlüdür. Bütün bu sayılanlar insana şeref vermez. Ancak insana şeref veren şey, ilimdir. İnsan, yaratıcısını tanıyıp onun emirlerini öğrenmek ve ona ibadet etmek için yaratılmıştır.
İrem Yaşar
Ben bu dünyaya ne verdim de karşılık bekliyorum? Bir ağaca, bir çiçeğe hakettiği değeri gösterdim mi? Çevremdeki insanların hayatını güzelleştirmek için gayret sarf ettim mi? Tanımadığım insanlara, üstelik hiçbir karşılık beklemeden, bildiğim bir şeyi öğrettim mi? Post cihazını uzatan market görevlisine, önümdeki masaya bir fincan kahve bırakan garsona ya da kaldırımda rahat yürüyebilmem için kenara çekilen amcaya gönül dolusu teşekkür ettim mi? Kahvaltı sofrasında kalan ekmek kırıntılarını penceremin önüne dizdim mi? İmkansızlıklar ile mücadele eden birine el uzattım mı? Bu eli uzattığım an'ı insanlara göstermek yerine, gizli saklı tutarak Allah'ın rızasını kazanmayı arzuladım mı? İş yerindeki mesai arkadaşlarımla, asansörde karşılaştığım komşumla ya da kapıma her gün iki ekmek asan apartman görevlisiyle tebessümümü paylaştım mı? Başka hayatlar hakkında kolayca atıp tutmak yerine, kendi kabuğuma çekilip, kendi hayatımla meşgul oldum mu? Faydalı şeyler hakkında konuşmadığını fark ettiğim an dilimi susturdum mu? Sahi, ben bu dünyaya ne verdim de karşılığını bekliyorum?
Said Nursi
"Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde sened yok ki, ona maliksin. Öyle ise hakiki ömrünü, bulunduğun gün bil. Hiç olmazsa günün bir saatini, ihtiyat akçesi gibi, hakiki istikbal için teşkil olunan bir sandukç-i uhreviye olan bir mescide veya bir seccadeye at. Hem bil ki: Her yeni gün, sana hem herkese, bir yeni alemin kapısıdır.
KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN.
Her sabah güneşle doğan umutlar, her yeni bahar ile tazelenen mutluluklar ve açan her yeni çiçekte gizlenen güzellikler sizinle, AIIah'in rahmeti ve bereketi sizlerle olsun. GönüI günesiniz hiç soImasin, yüzünüz aydım oIsun, kabriniz nur doIsun, makamınız firdevs, dualarınız kabuI oIsun. 🥀🤗
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.