Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiseynê FERHO
Meriv bi her kesî re nikare bi keve sergovanda jiyanê û desmalê bihejîne kû ne kesên ji keda xwe têr nan nabe ji sifra xwe re xweş ciwanmêr û dil rehman be û aqilmendê dûr meyzên be.
Sayfa 6
Sarık ve cüppeyle artık dünyada muvaffak olmanın imkanı yoktur. Yaptığımız muazzam inkılaplarla medeni bir millet olduğumuzu cihana ispat ettik.
Sayfa 26 - Zeplin KitapKitabı okuyor
Reklam
- Bir kusurum vardır : Sahte olmamak. Çok medeni bir kusur.
Medeniyet; duble yol, Hızlı tren ya da Havalimanı demek değildir. Medeniyet Yesrib’ i Medine yapan değerlerdir. Medeniyet Ensar-Muhacir kardeşliğidir. Her geçen gün zenginin daha zengin ve yoksulun daha yoksul olduğu bir toplum, İslam kardeşliğinin yaşanmadığı bir toplum, komşu hakkının gözetilmediği bir toplum Jupiter’ de üs de kursa medeni değildir. Tek medeniyet vardır o da İslam Medeniyetidir
“Medeni Kanun’da kaldırılması gereken en önemli husus… Reşit olmayan kadınların evlenmesine hiçbir şekilde izin verilmemelidir. Yaşadığımız en temel çelişkilerden biri bence bodur.”
İnkılâpKitabı okuyor
Din değişimi komşu devletlerin etkisiyle olmuyor mu? Katiyen öyle değil. Kuteybe bin Müslim gazaya çıkıp Müslümanlığı kabul ettirmiş diyorlar. 8. asırda o coğrafyada Kuteybe bin Müslim'i kim dikkate alır? Zaten orada Göktürklerin halefi olan Türgisler var ve onlarla savaşıyor. Bahsedildiği kadar kolay değil. Türk boyları İslam'ı doğrudan doğruya medeni ilişkiler dediğimiz kültürel ve ticari ilişkilerle kabul etmişlerdir. Kesin olan şudur ki bize İslam'ı öğretenler İranlılardır, Araplar değil. Kabul ettiğimiz Arab alfabesindeki ek harfler, bazı dini terimler (peygamber, na-maz, oruç) Farsçadan gelir.
Reklam
Bir görüşe göre; “en önemlisi” diye nitelemek gerekiyorsa, inkılabların en önemlisi hukuk inkılabıdır; Medenî Kanun’un kabulüdür. Hukuk devrimiyle Türkiye aslında dönülmez bir şekilde yeni bir yola girmiştir. Bunun ananeyi bir ölçüde muhafaza ettiğini de belirtmek gerekir
1926 hukuk devrimi yılıdır. Buna Medenî Kanun’un kabulüyle Romanizasyon süreci (Roma hukuk sistemine geçiş) yılı denir. Oysa bu tabiri kullanmak fazla özlem ve özenti ifadesidir. Batı hukukunun birtakım başka branşları Tanzimat’tan itibaren alınıyordu ve daha 1699 Karlofça Barışı’nda, devletler hukuku alanında Avrupa standartlarına, yani Hugo Grotius sistemine geçtiğimiz görülüyor ki önemlidir.
1923 yılında gelen yenilik Meclis’ten ibaret değildir, rejim değişmiştir. Saltanat bitmiş, Cumhuriyet gelmiştir. Devlet ortadan kalkmamış, bir devamlılık içinde sadece rejim değişmiştir. Başkaları bize “Türkiye” diyordu; ilk defa biz de kendimize “Türkiye” dedik. Ama 1923 sonrası yaşananlar 1923 kadar önemlidir. Mustafa Kemal Paşa, Medenî Kanun’u getirdi, hukukun Romanizasyon sürecini tamamladı.O dönemde iktisadi sistemin ıslahına geçildi ve köyden aşar kaldırıldı. Eğitim ve sağlıkta da ciddi reformlar yapıldı. Her toplumun yenilenmesi gerekir. Yenilenme olmadan hiçbir kurum yaşamaz. Türkiye Cumhuriyet’le değişmiştir. İkinci Dünya Savaşı’na girmedik, birikim yaptık ve o birikimle yeni endüstriye geçtik.İki asırdır Batı orduları karşısında savaşabilmek ve direnebilmek için yeni ilimleri, teknikleri öğrenmek zorundaydık. Nitekim öğrendik ve geliştirdik. Batılılaşmak için Batılılaşmadık, ayakta kalmak için Batı’nın kurumlarını aldık ve devam ediyoruz. Bugün de bu kurala uymak, Batı-Doğu kavgasından kaçınmak zorundayız.
"Hepimiz görünüşte medeni, fakat içimizde bir türlü değişmeyen fıtratımızla yaratılmış insanlarız. Bugüne kadar gelen geçen filozoflar, felsefeler, türlü türlü terbiye usulleriyle neyi başardılar? Ortadan kaç hırsız, kaç cani, kaç zinacı eksildi? Çünkü fiilde samimiyet yok. Hükümetler görünüşte ne şekil alırlarsa alsınlar insanlara hala efendisine gelir getirmek için yetiştirilen zavallı bir ayı terbiyesi veriliyor."
Reklam
Bi navê yezdanê pakî dilovan û mehrîban Bendî şems im, di roje de tav u hewat im Di derya de qiram, di ajda de reng û pak im Di ava zemre de, zelal û dirî sak im
Mürzsteg Programı ve Bulgar İhtilali
Erkän-ı Harp sınıflarının her birinde bizim gibi kafadarlar üçer beşer gruplar halinde hal ve istikbal ile hasbihal eden hamiyetli ve medeni cesaretli insanlar vardı.
Sayfa 62 - Kronik KitapKitabı okuyor
Bu hayranlıktan sonra bir kaç Hugo kitabı okunacaklar listesine eklendi :)
Koca Victor Hugo! Eğer dünyanın medeni kanunlarını düzenledikleri zaman sana sormuş olsalardı, insanlık medeniyetinin esasını öyle bir şekilde tertip ederdin ki ben bile beğenecek birçok yönlerini bulurdum.
Sayfa 7 - İş Bankası Kültür Yayınları - 4. BasımKitabı okuyor
orada geçirdiğim zamandan öğrendiğim bir şey varsa, o da şu, bir yerde yeterince uzun süre kalırsan ve medeni bir biçimde davranırsan, insanlar sana alışır.
Şimdiki medeni insanların eğitimleri, sahibinin elindeki koca sopadan kor­karak boyun eğmiş görünen, fakat fırsat buldukça dişleri sökülnüş ağzıyla eğiticisinin elini ısırmaya atılan ayının haline benziyor.
Sayfa 93
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.