Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

medita

medita
@medita
Bana hak vereceksin, dedi Albert, hangi sebepten meydana gelirse gelsin, bazı faaliyetler hep kötücül kalır.
Sabitlenmiş gönderi
Neden böyle aptalım ben?Madem başkaları aptal ve ben onların aptal olduklarını kesin olarak biliyorum,öyleyse neden onlardan daha akıllı olmak istemiyorum?Sonra,herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım,Sonya.Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini...İnsanların değişmeyeceğini,onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunu için çaba göstermeye değmeyeceğini!Ya,böyle işte!Bu bir yasa Sonya,yasa.Akılca ve ruhça kim sağlam ve güçlüyse,insanlara onun buyuracağını biliyorum artık!Kim daha yürekliyse,haklı olan da odur.Her şeyin içine tükürmekte,aldırmazlıkta en ileri gidenler,yasa koyucu olurlar.Herkesten daha gözü pek olan,herkesten daha haklıdır!Bugüna kadar böyle gelmiş,bu bundan sonra da böyle gidecek!Bu gerçeği ayırt edemeyenler kördür!
Reklam
Benden, yani seni herkesten çok sevmiş, ama senin tarafından hiç tanınmamış olandan
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oysa gururum gereği benim istediğim, beni bütün bir hayat boyunca hiçbir kaygı duymaksızın düşünmendi.
Reklam
Bekledim, çaresizlik içinde kalmış biri gibi bekledim. Ama sen beni çağırmadın, tek bir satır yazmadın ... bir tek satır bile...
Ah, evet, hayatıma ait herhangi bir şeyi sezebildiğin hiç olmadı!
Biliyorum, ondan sonra yine yalnız olacağım. Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.
Biliyorum, bütün bunlar, sana burada anlattıklarımın hepsi itici aşırılıklardan ve çocukça çılgınlıklardan ibaret. Aslında onlardan utanmam gerekirdi, fakat utanmadım, çünkü sana olan aşkım hiçbir zaman o çocukça taşkınlıklar sırasındaki kadar tertemiz ve tutkulu olmadı.
Reklam
Hoşuna gidebilmek ve sana layık görünebilmek için giysilerimi temiz tutuyor ve söküklerini dikiyordum, ve eski okul önlüğümle –annemin eski bir ev elbisesinden bozmaydı– sol tarafındaki eski ve dört köşe lekeden dolayı kendimi korkunç hissediyordum. Onu fark edip beni aşağı görmenden korkuyordum; bu yüzden ne zaman korkudan titreyerek merdivenlerden yukarıya koşsam okul çantamı lekenin üstüne bastırıyordum. Oysa bu, son derece aptalcaydı: Çünkü sen beni asla, neredeyse hiçbir zaman görmedin.
Sen, benim için –sana nasıl söyleyebilirim? Bu konuda her girişim yetersiz kalır–, evet, çünkü sen benim için her şeydin, bütün hayatımdın. Benim için her şey, ancak seninle ilintili olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağıntılı olduğu ölçüde anlamlıydı. Bütün hayatımı değiştirmiştin.
Senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.
Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.
Bütün hayatımı bilmelisin, o hayat ki, hep senindi ve sen onu asla bilmedin.
Şimdi artık benim için yalnız sen varsın dünyada, yalnızca sen, benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen sen, bu arada hiçbir şeyden haberi olmayanı oynayan veya her şeyi ve herkesi alaya alan sen. Evet, yalnızca sen, beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen.
272 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.