(Mehmed Âkif ağlıyor...)
İşte Rumeli'nin hali! Düşman galib geldi, camileri kilise yaptı, ahır yaptı. Mescid bul da namaz kıl; minare bul da ezan oku! Bununla beraber olacağa nisbetle bu olmuşlar bir şey değil! Eğer biz gözümüzü açmazsak-neuzubillah- İslâm'ın dünyada nâmı bile kalmayacaktır. [Hazret, bu cümleyi o kadar galeyanla, o kadar teessürle söyledi ki, Süleymaniye'nin dalgın kubbelerini cûşa getiren sesi bütün kalblerde pek hazin in'ikâslar uyandırdı. O aralık bir dakika kadar sükût etti; baktım, gözünden önündeki tahtanın üzerine yaşlar dökülüyordu. Artık girye ile boğulmuş bir sesle devam ederek dedi ki:] Vallahi çiğnerler yıkarlar! İslâmın son penâhı bu hükümettir; dinin son yurdu burasıdır. Ah, ya Rabbi sen o günleri gösterme, bu da giderse Müslümanlığın hali ne olur? O zaman ne namaz kalır, ne cami; ne namus kalır, ne aile; ne Hac kalır, ne Beytullah!. Vallahi hepsini çiğnerler, yıkarlar... Vallahi yıkarlar!..
Sayfa 220Kitabı okudu
Devletin bu sarsılış günlerinde gelip, aldığı disiplinli bir terbiye ile ülkeyi içinden, sessiz ve risksiz bir şekilde yenilemek isteyen Sultan II. Abdülhamid, bir Bismark zekâ ve planına sahipti, fakat pençesinden mahrumdu.
Reklam
Fakat, yeni şartlar, Devleti ve Türk halkını, var olmak veya olmamanın eşiğine getirmişti.
İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin! Ne mezarlıkta okunmak, ne fal bakmak için! Mehmed Âkif Ersoy
Allah bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!..”
“ Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz.. Onu kimse yazamaz.. Onu ben de yazamam.. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur.. “Allah bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!..” Mehmet Akif Ersoy 12 Mart 1921'de TBMM tarafından kabul edilen İstiklâl Marşı, en önemli kimlik yapıcı unsurlarımızdandır ve gerçek bir millî mutabakat metnidir. Mehmed Âkif, İstiklâl Marşı'nı milletin malı saymış, Safahat isimli şiir kitabına almamıştır. İstiklal Marşı'mızın kabulünün yıl dönümü kutlu olsun... İstiklâl Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Bu olgunlaşmanın sonucu, Edebiyat onda gelenekleşir ve asıl mesleğini aşar. Birtakım okullarda edebiyat öğretmenliği yapar. Bu edebiyat hocalığı, 1908’de İstanbul Darülfünunu Edebiyat Müderrisliğine geçişine kadar ilerler. Bu dönemdedir ki, Ferid Vecdi, Muhammed Abduh, Cemalettin Efganî’nin görüşlerini incelemiş, böylece aynı mefkure için İslâm dünyasının her tarafından yükselen sesleri şahsiyetinde derlemiştir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.