Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Murat

Mehmet Murat
@mehmetmurat_org
1991 A.Ü. S.B.F., 2002 University of Pittsburgh (ABD). 1991-... özel sektör ve kamuda kariyer. 2007-2010 Brüksel'de Ekonomi Başmüşaviri. Sevgi ve Empati Karakteri (Karakter Kaderdir 1. Kitap) yazarı. Güncel yazıları: mehmetmurat.org
Sevgi ve Empati Karakteri kitabının yazarı
Yüksek Lisans, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler, University of Pittsburgh, ABD
Ankara
59 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Gözleri tam oradan ayrılırken, önünde düştüğü apartmana takıldı. O apartmanın ilk katında, mahallenin delisi olarak bilinen Abdi otururdu.
Sayfa 43 - KDYKitabı okudu
Reklam
Tellak Cevdet, yattığı koğuşta vefat etti. Ölüsüne bile saygı gösterilmedi, öyle ki cenazesini bile ilçeye getirmediler.
Sayfa 39 - KDYKitabı okudu
Haftanın belirli günleri buraya gelinir ve neler neler konuşulur. Sonu gelmez sohbetler vardır burada. Sohbet için oturanlar mangalda kül bırakmazlar. Hele gece sohbetleri başka olur. Gündüz sohbet ettikleri de görülmemiştir. Öyle ya, gece sohbet edilirken ateş yakılır ve o ateş tepeden tüm ilçeyi aydınlatır.
Sayfa 38 - KDYKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belli yorgundu. Bu yorgunluk belki bu gecenin belki de uzun bir ömrün yorgunluğuydu. Tek gözüyle karşısındaki televizyona bakıyordu. Gözleri, birden usul usul kendisine doğru gelen iki âdeme doğru kaydı.
Sayfa 35 - KDYKitabı okudu
- Bahsettiğiniz gömüler, aslında bizimdir azizim! Çünkü onları oralara benim dedelerim bıraktı. Harp vakti elindekileri kaybetmek istemeyen (tok bir ses ile) Rum halkı, ellerinde ne var ne yok buldukları köhne yerlere gömdüler. … - Üstat, dedelerim oraya gömdü diyorsun; ama neden giderlerken gömdükleri yerden çıkarıp yanlarında götürmediler?
Sayfa 23 - KDYKitabı okudu
Reklam
Palyaço, insanları gülmekten kendilerinden geçirdiği gibi çırağa aynı sözleri tekrar tekrar sarf ederek bir mektup daha vermişti. “Her şey bizim için çocuk!”
Sayfa 23 - KDYKitabı okudu
Kasaba dillere düşmüştü bir kere. Nerede uyuşuk, hoppa, nâbekar adam varsa buradaydı. Sanki bilerek burada toplanmışlardı. Ayrıca kasaba halkı bu sebepten mütevellit dillere düşmeyi de kendilerine dert etmiyorlardı. … kasabanın üstünde bulut gibi duran sessizlik, çalgı sesleriyle bir anda dağılıverdi.
Sayfa 20 - KDYKitabı okudu
591 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Felsefenin insan hayatını nasıl renklendirip zenginleştirdigini lise çağındaki bir kızın hayatında canlandıran masalsı harika bir kurgu. Üstelik bunu felsefe tarihinin dönüm noktasını oluşturan tüm filozoflar üzerinden (felsefe tarihi) yapmak gibi oldukça sıkıcı olabilecek bir kurguyla yapıyor. Tüm Batı felsefesi tarihinin adeta cisimleşip tarih boyunca insanlığın büyük sorularına verilen cevapları size aktarmaya başladığını düşünün; Öyle ki, sıkıcı olmak bir yana bir sonraki bölümü iple çekiyorsunuz. 15. Yaş gününde romanın kahramanı Sofi'yi bu maceraya sevk eden de posta kutusunda bulduğu ve üzerinde "Sen kimsin?" yazılı bir not. Siz de bu notun peşine düşün ve henüz okumadıysanız bir an önce şimdiden bir klasik haline gelen bu eseri okuyun. Okuduysaniz bir daha okuyun, yeni yeni şeyler keşfedeceksiniz.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,8bin okunma
591 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder
8.6/10 · 36,8bin okunma
60 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça akıcı ve bir çırpıda okunan küçük hikayelerden oluşan bu kitabı büyük bir zevkle okudum. Anlatımı yalın, cümleler ne eksik ne fazla, özlü anlatımın güzel bir örneği. Özellikle "Geçmişten Bir Gün" ve kitaba adını veren "Son Oyun" ustaca kurgulanmış; hikayeler geçmişe dalıp gitmeme ve benzer anılarımı zihnimde canlandırmama sevk etti. Yazar bu hikayelerde adeta geçmişe farkındalıklı bir yolculuğun güzel örneklerini veriyor okuyucuya. Yazarı tebrik ediyor ve hikayeseverlere tavsiye ediyorum.
Son Oyun
Son OyunAhmet Özsakarya · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202010 okunma
Reklam
60 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son Oyun
Son OyunAhmet Özsakarya
9.8/10 · 10 okunma
Ben ekmeği mutfağa koydum. Odama geçtim. Yahya da kendi odasına geçti. O sırada kapı çalındı. Kimseyi beklemiyorduk. Kapıyı açtım, karşımda on yaşlarında temiz giyimli bir Rus kızı vardı. “Hlep nimnoşka,” dedi. “Azıcık ekmek” istiyordu. İçim acıdı. Hemen mutfağa gittim. Yarım ekmek bölüp eline verecektim. Ben mutfaktayken kapı kapandı. Kapının sesine gittim. Baktım Yahya. “Çocuk nerede?” “Gönderdim,” dedi, “alışmasınlar, sonra hep gelirler.” İçimde bir şeyler kırıldı o anda. Sanki iyilerin dünyasından yüzüme kapı kapanmış da ters yüz edilmişim gibi hissettim kendimi. Yarım ekmek, bir ekmek. Alışsa ne olurdu ki?
Sayfa 186 - KDYKitabı okudu
Rabbim, ben ölünce ardımda bir leş, bir “beden" bırakmak istemiyorum. Tekâmül sağlanmadan, ölünmemek... Cenneti dünyada yaşamalı, tekâmül ona yürüyüş... Ama ben... VAH BANA!
Sayfa 151 - KDYKitabı okudu
(Kaybolan güzellikler ve batmayan sevgili beyanında ...) Göğün bir yerinden, bulutların arasından yerin bir yerine ulu ulu ağaçların arasına renkten bir tak kurulmuş. Beyaz bulutların, mavi göğün içinde elvan elvan gülümsüyor. Ben, diyor, ben buradayım işte. Ne güzellik, diyor yerdeki bir yeni yetme. Ne güzel. Gidip yakından görsem bu güzelliği. Ne güzel olur. Renklerle yıkasam saçlarımı... Ne güzel olur. Koşuyor, koşuyor... Hemen şu ilerdeki tepelerin üstündeydi hani. Şimdi bir diğer tepede. Şimdi de ağaçların arasındaydı işte. Ya şimdi nerede? Koştum koştum, bittim. Renkler silikleşti, renkler tüller ardında şimdi ve renkler yok oldu. Benim gücüm takatim bitti. Onun gözünde fer, dizinde derman kalmadı. Ya o renkler nasıl sırra kadem bastılar, hangi masal eşiğini aştılar gözle kaş arasında? Şaşkınlıkla bakınırken sağına soluna küçük bir yağmur damlası konuştu onunla. Daha önceleri nice kez dönmüş durmuştu yerde gökte. Yine yollardaydı hep olduğu gibi.
Sayfa 103 - KDYKitabı okudu
“Bu gördüğün çark-ı felektir oğul. İkballeri idbara, idbarları ikbale çevirir. Bir ağlatır, bir güldürür. Ona çok sıkı yapışırsan dişlerinin arasına alır. Bu hale getirir. Gıdası yıkılmış hayaller, boş yere çekilmiş kahırlarda’. Gelimli gidimli güzellikler ardından akıtılan gözyaşı nehirleriyle dönen bir çarktır bu. Kendini anlamamakta ısrar edenlerden, kendine kurtuluş akçesi gibi sarılanlardan öyle bir intikam alır ki...
Sayfa 47 - KDYKitabı okudu
94 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.