Baba.. Bir çocuk için ne büyük anlamlar içeriyor. Bazılarımız için düştüğümüzde kaldıran el, bazılarımız için düşmemize neden olabilecek bi taş olabiliyodu..
Kafka da öyleydi, düşmüştü ve asla babasını suçlamak istemiyodu. Çünkü babası güçlü, kendinden emin ve ihtişamlıydı, hem babasının yetiştirme tarzı buydu üstelik.
Kendi ise babasının tam aksine zayıf ve çelimsizdi. Bir oğul babasından nasıl bu kadar farklı olabilirdi ?
Babasının ona göstermiş olduğu umursamazlık, zorbalık ve alaycılık onu yetersizlik, suçluluk, ait olamama gibi birçok duyguya itmişti. Kaç yaşına gelirse gelsin babasından hep onay bekliyodu. Evlilikte bile..
Kitap boyunca babasnın yüzüne haykırmak istediklerini yazıya döken Kafka, kendiyle hep bi çatışma ve suçluluk duygusu içindedir.
Babası ve kendini kitabın başında iki yabancı olarak tanıtsa da kitabı, mektubuna karşılık babasının ne cevap vereceğini bilir şekilde onun ağzından cevaplayarak bitirmiştir.