Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Mevlüt Özkul
Mevlüt Özkul
@melu42
Gazeteci
Lise
Ilgın
Ilgın
31 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk edebiyatında postmodern tekniklerle yazılmış ilk anlatılardan biri, Güney Dal’ın pek gündeme gelmemiş Kılları Yolunmuş Maymun adlı eseridir. Eser 1988 yılında yayımlandığında, edebiyatımız, modern romanda postmodern esintilerin sezilmeye başlandığı bir dönemden geçmektedir.
Çok farklı ve değişik konusu ile çok ilgi çekici bir eser roman için
Okur Takip Önerileri
Uzun zamandır Everest Yayınları tarafından basılmayan hatta defalarca bu kitabın ne zaman baskısı olacağını beklediğim kitabı sonunda uzun aramalardan sonra serinin 3 kitabını da alma ve okuma şansı buldum.
Dönemin en iyi kadın yazarlarından birisi olan, kullandığı teknik bakımından da bireyin iç dünyasına başarılı bir şekilde girmiş olan sayılı yazarlardan biridir.
Edebiyatımızda bu özelliği üç yazarımız kitaplarında çok iyi şekilde kullanırlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay ve Adalet Ağaoğlu
Dar Zamanlar üçlemesinin ilk kitabı olan Ölmeye Yatmak, Cumhuriyet döneminde doğmuş ve 1938'de ilkokulu bitirmiş ana kahraman Aysel'in hayat hikâyesi ve onu bir otel odasında intihara sürükleyen süreçtir. Bu hikâye çevresinde farklı sınıfsal tabakalardan gelen kişilerin yaşamları ve dönemin atmosferi resmedilir.
İkinci Dünya Savaşının çıktığı bir dönemde ülkemizin tarafsız kalma çabaları
Hayatın zorlukları…
Ekmek ve temel ihtiyaçların karneye bağlandığı zor dönemler…
Karaborsaya düşen ihtiyaç maddeleri…
Köyden çıkıp hayatını yeniden kazanma çabaları…
Yer yer otoiyografik özellikler taşıyan romanda ağırlıkta olarak geriye dönüş, iç monolog, bilinç akışı, kolaj, montaj, mektup, diyalog, tasvir, hatıra ve özetleme tekniklerini kullanılmıştır.
Atatürk ve vatan sevgisinin ön planda tutulduğu, devrimin koşullarını en iyi şekilde ifade eden bir eser.
İdealist ve milliyetçi öğretmen Dündar Öğretmenin öğrencilerini Atatürk ilkellerine uygun biçimde vatana hizmet eden evlatlar olarak yetiştirme çabaları.
Peyami Safa, annesinin adı Server Bedia’dan uydurduğu Server Bedi müstearıyla (takma adıyla) bir çok kitap kaleme almıştır. Genellikle edebi değeri yüksek olmayan bu romanların arasında da Selma ve Gölgesi gibi iyi romanlar çıkmıştır kesinlikle ama genellikle para kazanmak için yazmıştır bu romanları.
Korkuyorum romanı da bu tarz da bir eseridir. İlk defa 6 Ekim 1937 ila 25 Aralık 1937 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesinde tefrika edilmiştir.
Zehra, Sivrihisar’ın bir köyünde doğmuş ve oradan şehre birkaç ev dolaşıp “besleme” hayatı sürmüş, daha sonra da Fazıl’ın evine hizmetçi olarak gelmiştir. Fazıl’ın ilk eşi Şaziye tarafından kızı gibi sevilen Zehra, köylü bir kız figüründen adım adım bir hanımefendiye dönüşmeyi başarır. Evin hanımı Şaziye’nin ölümünden sonra da Fazıl ile evlenerek bu başarısını taçlandırır. Bununla birlikte Zehra’nın aldatma dedikoduları, vehimler ve sürpriz bağlantılarla ilerleyen hikâyesinde huzurlu bir ev hayatı olmayacaktır.
Korkuyorum eseri de, diğer eserlerinde olduğu gibi son satırlara kadar hissettirdiği heyecanları Zehra, Sivrihisar’ın bir köyünde doğmuş ve oradan şehre birkaç ev dolaşıp “besleme” hayatı sürmüş, daha sonra da Fazıl’ın evine hizmetçi olarak gelmiştir. Fazıl’ın ilk eşi Şaziye tarafından kızı gibi sevilen Zehra, köylü bir kız figüründen adım adım bir hanımefendiye dönüşmeyi başarır. Evin hanımı Şaziye’nin ölümünden sonra da Fazıl ile evlenerek bu başarısını taçlandırır. Bununla birlikte Zehra’nın aldatma dedikoduları, vehimler ve sürpriz bağlantılarla ilerleyen hikâyesinde huzurlu bir ev hayatı olmayacaktır.
·
Puan vermedi
Yedi Yayınları ülkemizin Butik Yayınevlerinden birisi. Çok değişik ve farklı kitaplar yayınlıyor. Daha önce karşılaşmadığımız değişik türden yazarları bize okuma fırsatı sunuyor. Yedi Yayınlarının kitaplarını inceleme şansınız varsa bakın derim.
Holding’in ünlü sunucu Graham Norton’un ilk kitabı olan Çiftlik, iğneleyici mizah anlayışı ile bir yandan da hoş ve sevimli karakterler yaratırken, öte yandan keskin bir dürüstlükle bizi insan yapan çelişkilere sürüklüyor.
İrlanda’nın sessiz sakin kasabası Duneen bir gün toplu konut inşaatında eski çiftlik arazisinde insan kemikleri bulunmasıyla kasabanın geçmişi aydınlanmaya başlar.
Sırlarla dolu hayatların yaşandığı kasaba bir anda herkesin ilgi odağı olmaya başlar.
Meslek yaşamında ilk defa gerçek bir vakayı çözmeye çalışan P.J.'in araştırması ilerledikçe kasaba ahalisinin öfke, pişmanlık ve sırları da gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır.
Polis memuru P.J. Collins hep bu kadar kilolu değildir, iki çocuk annesi Brid Riordan hep bu kadar alkol tüketmiyordur ve zarif Evelyn Ross hep yaşamının heder olduğunu düşünmemiştir.
Yine severek izlediğim bir dizinin kitabını okuyorum. Netflix de yayınlanan ve büyük ilgi toplayan dizi Emily in Paris, Eksik Parça Yayınlarından kitap olarak da okuyucusu ile buluştu.
Çok zevkli ve eğlenceli bir içeriğe sahip olan dizinin kitabını da büyük bir zevkle okudum.
Emily, Chicago’da çalıştığı şirketinin genel merkezinden Paris’teki bürosuna gönderilir.
#emilyinparis gönderi ile instagram da fenomen olan Emily kısa zamanda reklam veren büyük şirketlerin dikkatini çekmeyi başarır.
Paris uyum sürecinde zorluklarla karşılaşsa da kısa sürede kurduğu dostluk ve arkadaşlıklarla Paris’e uyum sağlamayı başarır.
En büyük yardımcısı komşusu Şef Gabriel olur fakat o da en yakın kız arkadaşının sevgisi çıkar…
Paris sokakları her biri bir diğerinden daha görkemli ünlü simge yapılarıyla gözlerimin önünden geçiyor. Bana gelince, gülümsüyorum, gülümsüyorum!
Dizisini severek izledi iseniz, kitabını da seveceğinizden asla şüphem yok.
Hem dizi de hem kitapta Paris sokaklarından gezmenin zevkini yaşıyorsunuz…
·
Puan vermedi
Sahil kenarında bir balıkçı Kasabası…
Tesadüfen karşılaşan iki insanın sevgi dolu sıcacık hikayesi…
Bosna Hersek’li Ayda ile Urfalı Salih’in yürek burkan hayat hikayeleri…
Yakın zamanda grubumuz ile okuduğum Kasaba romanı kısa ama etkileyici bir konuya sahip olan kaliteli bir metin. Salih’in akadaşı askerde şehit düştükten sonra babası olan Ejder Reis’e bir vasiyet bırakır. Vasiyette arkadaşı Salih’i yanlarına almalarını ve onu kasabalarına götürmesini söyler, bu vasiyeti yerine getirmek için Salih’i arayıp bulur. Kasabaya yerleşir ve orada Ejder Reis ile birlikte balık tutup satarlar. Köye yeni gelen öğretmen Ayda ile birlikte bir aşk başlar. Zamanla öğrendiğimiz Ayda ve Salih’in geçmişleri ile kitap daha başka bir yöne gider.
Benim kitapta sevdiğim bir iki konuyu daha bahsetmek istiyorum. İlk olarak benim de çok sevdiğim Türk edebiyatının en iyi şairi Özdemir Asaf ve Lavinia şiiri. Lavinia ile ilgili olan detaylar ve Asaf’ın hayatında da önemli bir yere sahiptir, bunun olayını anlatması benim çok dikkatimi çekti. Bir diğer konu ise Bosna-Hersek’te 1990 yillarında gerçekleştirilen insanlık dışı ve Avrupa’nın göbeğinde olan Srebrenitsa katliamıdır. Bunu dile getirmesi beni çok derinden etkiledi ve bir edebi metinde bunu görmek çok güzel.
Ben severek okudum. Size de öneririm. Keyifli okumalar.
