Birini sevmek yalnız güçlü bir duyguya kapılmak değildir; bir karardır, bir yargıdır, bir söz vermedir. Sevgi yalnızca duygudan oluşsaydı birbirini ölünceye dek sevmek için söz vermek gerekmezdi. Duygular gelip geçicidir. Eyleme yargı ve karar karışmamışsa duygunun ölünceye dek süreceğini nasıl bilebiliriz.
Güzel kimdir?
Gönlünün sevdiği.
Aşık güzel olduğu için sevmez ki, sevdiği güzel gelir ona.
Sevgi merkezdedir.
Şimdilik hüsnü (güzelliği) sana, aşkı bana vermişler.
Ariyetdir (emanettir) bu da cana; ne senindir ne benim.
Reader Follow Recommendations
Aşıklar kınanırlar, ta'n edilirler taşlanırlar. İşte buradaki duruş mühimdir; bu aşkın namusudur. Aşık çilelere sabreder sadakati azalmaz, aksine katlanarak artar.
Haklıyı haksızdan ve iyiyi kötüden ayıramazsınız... Çünkü birlikte dururlar güneşin altında, birlikte dokunan siyah ve beyaz iplikler gibi. Koptuğunda siyah iplik, dokuyucu tümünü elden geçirir kumaşın ve tezgahı da gözden geçirir hatta.
Eğer varsa aranızda sadakatsiz kadını yargılayacak olan, kocasının yüreğini de tartsın terazide ve ruhunu ölçülerle vursun ölçüye. İnciteni kınayacak olan varsa, incinenin de ruhuna baksın.
"İnsan hayatta kendine verdiği değer kadar mutludur."
Bir ilişkiyi az seven yönetir. Çünkü çok seven kaybetme korkusu yüzünden her şeye olur der.
"Senden kaçtı, çünkü seni ne kadar çok sevdiğinin farkına vardı. Senin yanında olmaya gücü yetmedi."
"Geriye bakıp, düne, on yıl önceye bakıp o günkü halimizi görmek her zaman daha kolaydır. Zor olan, şu anki bizi görmektir. Bu beceriyi edinebilirsen, yuvarlanıp gidersin."
"Çirkin bir sözcük olan önyargı ile tertemiz bir sözcük olan inancın ortak bir noktası var: her ikisi de mantığın bittiği yerde başlar."
"Anlamıyor musun?
Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmediğimden böyle çirkinim.."
"Bir kadın hala aşık
Bir adam 'seni seviyorum'u söylemekten aciz
Kadının gözlerinde tek bir cümle
Ya gelirse?
Gelmedi adam hiç
Bitti bir hikaye.
Bir kadın hala aşık
Bir adam 'seni seviyorum'u söylemekten aciz
Bir kadın ağlıyor her gece sessizce.."
"Hayatımın yarısını korku, diğer yarısını düşler sardı. Bana bir şey sormayın! Neyin ne olduğunu bilmiyorum!"
"Şimdi herkes kendi hayalinin peşinde. Herkes tutmuş ipin ucunu kendinden tarafa çekiyor."
"Artık senin elinden tutmayanı, senin de bırakman gerektiğini anladığın o an, kalbin kırılmış demektir."
"Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez... "
"Hangi durumda olursa olsun, sen bir şekilde kadınsız erkeklerden biri olursun. Göz açıp kapayıncaya dek. Bir kez kadınsız erkeklerden biri olunca, o yalnızlığın rengi tüm bedenine derinden işler. Açık renk kilimin üzerine dökülen kırmızı şarap lekesi gibi. Sen ne kadar donanımlı, ev işleri bilgisine sahip olursan ol, o lekeyi çıkarmak zahmetli bir iştir. Kilimin rengi zamanla biraz atsa da leke, muhtemelen sen son nefesini verinceye değin orada olduğu gibi duracaktır. O bir leke olarak özellik kazanacak, bazen bir leke olarak toplumsal ifade hakkına sahip olacaktır. Sen tenine işleyen rengin hafiften solmasıyla birlikte onun belirsiz sınırlarıyla yaşamaya devam edersin."
"Sana kızmıştım, doğru ama senden vazgeçebileceğimi nasıl düşünürsün? Yağmur yağdığı için, toprak buluttan vazgeçebilir mi?"
"Bize çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının, çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun çiçek 'sevgisi'ne inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz 'etken ilgi'dir."
"Bize hiçbir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz."
"İlk defa içimin öldüğünün o sırada farkına vardım. Bir nehirde akıntıya kapılmış dümensiz bir tekne gibiydim. İçimde bir şeylerin öldüğünü hissediyordum, bir ceset gibi buz gibiydim. Ancak bozulmanın o iğrenç kokusu henüz duyulmuyordu ama azalan yaşamın umutsuzluğu, bedeni ölüme ve sonuç olarak da çürümeye götüren bir duygusuzluk hakimdi."
"Cennette bütün sözcükleri öğrenmişti de Adem, dünyada Havva'ya her Havva dediğinde güzel sözcüğünü yeniden ezberlerdi.
Her şey aşka aşıkken, aşkın bir tek güzelliğe aşık olduğunu öğrendi.Galiba bu dünyada aşk arazdı da güzellik cevherdi.."
"Bir insan başka birine sahip olduğu en değerli şeyden, 'yaşamından' verir. Sevinçlerinden, anlayışından, bilgisinden, üzüntüsünden, içinde canlı olan her şeyden. Bazen bir şeyler vermek için bir bakış bile yetebilir."
"Fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Gerçek, tam bir hastalıktır. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir. Mantık iyi bir şeydir, kimsenin bir kuşkusu yoktur bundan. Gelgelelim, yalnızca bir mantıktır, işte o kadar ve ancak insanın düşünme yeteneğinin gereksinimini giderir; oysa istek hayatın her şeyidir, yani insan hayatının düşünsel yanıyla da, önemsiz tüm yanlarıyla da her şeyidir."
"Aşk, sevilen kişinin seven kişiye kendisi üzerinde zorbalık yapma hakkını armağan etmesidir."
"Kendinden çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin."
"Mutsuzken, başkalarının mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz; duygu parçalanmaz, yoğunlaşır.."
"Vicdanını yitirmiş bir dünyadan başka nedir ki cehennem?"
