Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim,
İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim.
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun
Otuz yaşındayım. Otuz yıllık hayatımın en zor zamanlarını yaşıyorum. Zihnim, kalbim karmakarışık… Bu değerli eseri tam da bu dönemde okumaya başladım. Birçok sayfasında kendimi sorgularken buldum. Gerçekten istediğim hayatı yaşıyor muydum? Tercihlerim ne kadar benim...
Zaman alışkanlıklarda öyle değişiklikler yaptı ki bir gecede tek bir kişinin içtiği şarabın miktarını söylesek bugün gülünç bir mübalağa gelir. Üstelik bu, içen kişinin mükemmel bir beyefendi olarak saygınlığını azaltmazdı da. Hukukla ilgilenme de içki alemlerinde diğer meslek gruplarındakinden geri kalmazlardı.
Önce iyi insan olmamızı istiyor öğretmenlerimiz. Önce iyi, anlayışlı, güvenilir, saygılı insanlar olun, sonra meslek seçersiniz, bunlar her şeyden önemli diyorlar.